Eine junge universität in Istanbul - auswirkungen der Türkisch-Deutschen Universität auf ihr umfeld und die integration dieser in die urbane gesellschaft

Abstract

Üniversiteler, toplumun bir ürünü olarak önemli sosyal kurumlar arasında yer almakta ve bulundukları bölgenin sosyal, ekonomik ve kültürel gelişiminde merkezi bir rol oynamaktadır. Bu toplumsal rol, eğitim (birinci misyon) ve araştırmanın (ikinci misyon) yanı sıra, özellikle 1980'lerden bu yana hem teorik hem de pratik olarak daha bilinçli bir şekilde "Topluma Hizmet" veya "Üçüncü Misyon" olarak ele alınmaktadır. Türkiye'de üçüncü misyon, özellikle 2000'li yıllardan itibaren ele alınmaya başlamıştır. Henüz yeni bir kurum olan Türk-Alman Üniversitesi, iki kültürlü yapısı nedeniyle ilginç bir araştırma konusudur. Bu tez, Türk-Alman Üniversitesi'nin Üçüncü Misyon çerçevesindeki faaliyetlerini, çevresi üzerindeki etkisini, paydaşları arasındaki algısını ve üniversitenin kent toplumuna entegrasyonunu incelemektedir. Üniversitenin etkilerini ve mevcut algılarını analiz etmek amacıyla, nitel içerik ve belge analizinin yanı sıra ilgili üniversite mensupları ve bölgesel paydaşlarla yapılan görüşmeler de dahil olmak üzere farklı yöntemler kullanılmıştır. Araştırma soruları, üniversitenin Üçüncü Misyon faaliyetlerine ve üniversitenin topluma entegrasyonuna odaklanmıştır. Elde edilen sonuçlar, her ne kadar işbirlikleri ve projeler uzun süreli planlanan ve sonuçlanmamış olsa da Türk-Alman Üniversitesi'nin bölge üzerinde halihazırda bazı önemli etkileri olduğunu göstermektedir. Bu etkiler ancak sadece üçüncü misyon faaliyetleri sonucu değil eğitim ve araştırma misyonun ve TAÜ'nün o bölgede oluşunun doğal sonuçlarıdır. Üçüncü misyon için bir strateji olmamasına rağmen, üniversite bölgede olumlu değişiklikler meydana getirmek için çeşitli faaliyetler ortaya koymuştur. Bunlar arasında şirketlerle ortak projeler, danışmanlık hizmetleri, mezunların ve öğrencilerin yönlendirilmesi, okullara ve liselere yönelik destekler ve belediyelerle işbirliği yer alıyor. Bu sayede Türk-Alman Üniversitesi, kültürlerarası becerileri gelişmiş yüksek nitelikli öğrenciler yetiştirerek kalifiye eleman açığının kapatılmasına ve şirketlerin uluslararası rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunuyor. Ayrıca iş dünyasıyla kurduğu yapıcı ilişkiler ve ortak projeler aracılığıyla inovasyonu teşvik etmektedir. Sosyal açıdan Türk-Alman Üniversitesi, düşük sosyo-ekonomik statüye sahip bölge gençlerini yüksek öğrenime teşvik etmektedir. Ayrıca TAÜ, gençlerin yükseköğrenimle sosyal sınıf atlama umudu inşa etmelerine yardımcı olmakta ve öğrenci ve öğretmenlere destek sağlayarak eğitim süreçlerinin iyileştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Yerel belediye ile birlikte yürütülen projeler aracılığıyla da gençlerin dijital beceriler kazanmasına destek olmakta ve onları teknoloji ve girişimcilik konularında eğitmektedir. Öte yandan, bölgede soylulaştırmaya yol açtığını da belirtmek gerekir. Dolayısıyla, üniversitenin bölge üzerinde hem olumlu hem de olumsuz sosyal etkileri olduğu görülmektedir. Ancak üniversitenin kent toplumuyla bütünleşmesi zorlu bir süreçtir. Üniversite, belediyeler ve Milli Eğitim Kurulları (MEB) gibi bazı yerel paydaşlarla halihazırda etkileşim halinde olsa da görüşmeler, entegrasyonun sağlanması için toplumun daha geniş kapsandığı etkinlikler ve faaliyetler yoluyla yerel toplumla daha iyi bağlar kurulması ve toplumsal katılım faaliyetlerinin artırılması gerektiğini göstermektedir. Üniversitenin iş dünyası ve kamu kurumları nezdindeki algısının çok olumlu olduğu tespit edilmiştir. Yerel halk Türk-Alman Üniversitesi'ni bir değer olarak görürken, izole edilmiş imajı nedeniyle kentsel çevreye entegrasyonunda zorluklar olduğunu düşünmektedir. Bu çalışmanın bulguları, yeni üniversitelerin etkilerinin ve kent toplumuna entegrasyon sürecinin anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır. Bulgular, üçüncü misyona yönelik stratejiler geliştirmek ve Türk-Alman Üniversitesi ile çevresindeki toplum arasındaki ilişkileri güçlendirmenin yanı sıra entegrasyonu teşvik etmek için bir temel oluşturabilir. Bu, üniversitenin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olacaktır.

Universitäten gehören als Produkt der Gesellschaft zu den wichtigsten gesellschaftlichen Einrichtungen und spielen eine zentrale Rolle für die soziale, wirtschaftliche und kulturelle Entwicklung der Region, in der sie angesiedelt sind. Neben Bildung (erste Mission) und Forschung (zweite Mission) wird diese gesellschaftliche Rolle vor allem seit den 1980er Jahren bewusst als "Dienst an der Gesellschaft" oder "Dritte Mission" sowohl theoretisch als auch praktisch wahrgenommen. In der Türkei jedoch wurde die Dritte Mission vor allem ab den 2000er Jahren zunehmend thematisiert. Als eine junge Institution ist die Türkisch-Deutsche Universität aufgrund ihrer bikulturellen Struktur ein interessantes Forschungsobjekt. Die vorliegende Arbeit untersucht daher die Aktivitäten der Türkisch-Deutschen Universität im Rahmen der Dritten Mission, ihre Auswirkungen auf ihr Umfeld, ihre Wahrnehmungen bei den Stakeholdern und die Integration der Universität in die urbane Gesellschaft. Um die Auswirkungen und die Wahrnehmungen der Universität zu analysieren, werden verschiedene Methoden, darunter qualitative Inhalts- und Dokumentenanalysen sowie Interviews mit relevanten Universitätsmitgliedern und regionalen Akteuren, angewendet. Die Forschungsfragen konzentrieren sich auf die Aktivitäten der Universität im Rahmen der Dritten Mission und die Integration der Universität in die urbane Gesellschaft. Erste Ergebnisse zeigen, dass die Türkisch-Deutsche Universität bereits einige bedeutende Auswirkungen auf die Region hat, auch wenn viele Kooperationen und Projekte langfristig geplant und noch nicht abgeschlossen sind. All diese Auswirkungen ergeben sich aber nicht nur aus den Aktivitäten der dritten Mission, sondern auch aus den Bildungs- und Forschungsmissionen und den natürlichen Folgen der Präsenz der TDU in der Region. Obwohl keine Strategie für die dritte Mission besteht, hat die Universität verschiedene Aktivitäten entfaltet, um positive Veränderungen in der Region zu bewirken. Dazu gehören gemeinsame Projekte mit Unternehmen, Beratungsangebote, Vermittlung von Absolventen und Studierenden, akademische und technische Unterstützung für Schulen, Gymnasien und Zusammenarbeit mit Kommunen. Somit trägt die Türkisch-Deutsche Universität zur Deckung des Fachkräftemangels und Steigerung der internationalen Wettbewerbsfähigkeit von Unternehmen bei, indem sie hochqualifizierte Studierende mit ausgeprägten interkulturellen Kompetenzen ausbildet. Darüber hinaus fördert sie die Innovation durch konstruktive Beziehungen und gemeinsame Projekte mit der Wirtschaft. Ebenso ermutigt die Türkisch Deutsche Universität in sozialer Hinsicht die Jugendlichen der Umgebung mit niedrigem sozioökonomischem Status zu einer Hochschulbildung. Zudem verhilft die TDU bei der Hoffnungsbildung der Jugendlichen auf einen sozialen Aufstieg mit der Hochschulbildung und trägt zur Verbesserung der Bildungsprozesse bei, indem sie Schülern und Lehrern Unterstützung bietet. Durch die Projekte mit der Kommunalverwaltung unterstützt die TDU außerdem die Jugendlichen beim Erwerb der digitalen Kompetenzen und vermittelt ihnen Kenntnisse in Technologie und Unternehmertum. Auf der anderen Seite ist es erwähnenswert, dass sie zu einer Gentrifizierung in der Region führt. Somit ist klar, dass die Universität sowohl positive als auch negative soziale Auswirkungen auf die Region hat. Die Integration der Universität in die urbane Gesellschaft stellt jedoch eine Herausforderung dar. Obwohl die Universität schon mit einigen lokalen Akteuren wie Kommunen und Behörden für Nationale Bildung (MEB) interagiert, zeigen die Interviews, dass eine bessere Verknüpfung zur lokalen Bevölkerung durch mehr sozial ausgerichtete Veranstaltungen bzw. Aktivitäten und verstärkte Tätigkeit im gesellschaftlichen Engagement erforderlich sind, um eine Integration zu erreichen. Es wurde festgestellt, dass die Wahrnehmung der Universität für die Wirtschaft und die Öffentlichkeit sehr positiv ist. Die lokale Bevölkerung betrachtet zwar die Türkisch Deutsche Universität als Bereicherung, sieht aber wegen des isolierten Bildes Herausforderungen bei der Integration in das urbane Umfeld. Die Erkenntnisse dieser Arbeit tragen zum Verständnis der Auswirkungen junger Universitäten und die Integration in die urbane Gesellschaft bei. Die Ergebnisse können als Grundlage dienen, um Strategien zur Dritten Mission und Stärkung der Beziehungen zwischen der Türkisch Deutschen Universität und der umgebenden Gesellschaft zu entwickeln sowie die Integration weiter zu fördern. Dies kann dazu beitragen, das Potenzial der Universität vollends auszuschöpfen.

Universities, as products of the society, are among the important social institutions and play a central role in the social, economic and cultural development of the region in which they are located. In addition to education (first mission) and research (second mission), this social role has been perceived both theoretically and practically in a more conscious way as "service to society" or "third mission", especially since the 1980s. As of the 2000s in particular, the Third Mission has been increasingly discussed in Turkey. As a young institution, the Turkish-German University (TGU) is an interesting object of research due to its bicultural structure. This thesis examines the activities of the Turkish German University in the context of the Third Mission, its impact on its environment, its perceptions among stakeholders and the integration of the university into urban society. In order to analyse the impact and perceptions of the university, different methods were used, including qualitative content and document analysis as well as interviews with relevant university members and regional stakeholders. The research questions focused on the university's Third Mission activities and the university's integration into urban society. The results show that the Turkish-German University has already had some significant impacts on the region, even though many collaborations and projects are planned for the long term and have not yet been completed. However, all of these impacts do not only result from the activities of the third mission, but also from the education and research missions and the natural consequences of TGU’s presence in the region. Although it has no strategy for the third mission, the university has developed various activities to bring about positive changes in the region. These include joint projects with companies, advisory services, mediation of graduates and students, academic and technic support for schools, high schools and cooperation with municipalities. In this way, the Turkish-German University contributes to meeting the shortage of skilled workers and increasing the international competitiveness of companies by educating highly qualified students with strong intercultural skills. It also promotes innovation through constructive relationships and joint projects with the business community. Socially, the Turkish-German University encourages local youth with low socio-economic status to pursue higher education. In addition, TGU helps young people build hope for social advancement with higher education and contributes to the improvement of educational processes by providing support to students and teachers. Through the projects with the local municipality, the TGU also supports the youth in acquiring digital skills and train them in technology and entrepreneurship. On the other hand, it is worth mentioning that it leads to gentrification in the area. It is therefore clear that the university has both positive and negative social impacts on the region. However, integrating the university into urban society is a challenge. Although the university already interacts with some local stakeholders such as municipalities and National Education Boards (MEBs), the interviews show that better linkages with the local community through more socially oriented events and increased activity in community engagement are needed to achieve integration. It was identified that the perception of the university to the business and the public sector is very positive. While the local population sees the Turkish-German University as an asset, they see challenges in integrating it into the urban environment because of its isolated image. The findings of this work contribute to the understanding of the impact of young universities and integration into urban society. The findings can serve as a basis to develop strategies for the third mission and strengthening of relations between the Turkish-German University and the surrounding society, as well as to further promote integration. This can help realise the university's potential.