Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorKöroğlu, Anıl
dc.date.accessioned2024-11-28T06:49:15Z
dc.date.available2024-11-28T06:49:15Z
dc.date.issued2022en_US
dc.identifier.citationKöroğlu, A. (2022). Birden fazla vekille temsil edilen davalarda tebligatın yapılacağı vekilin belirlenmesine ilişkin bazı ölçütler (Bir yargıtay kararının düşündürdükleri). Hukukun Güncel Meseleleri Erzincan Sempozyumu. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 244-245.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12846/1418
dc.description.abstractTebligat Kanunu’nun 11’inci maddesinin birinci fıkrasına göre, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Yine aynı madde uyarınca, bir kimsenin davada birden fazla vekille temsil edilmesi durumunda, tebligatın vekillerden birine yapılması yeterlidir. Kanun, tebliğin vekillerden birisine yapılmasını yeterli görmüş olup; tebligatın vekillerden hangisine yapılacağı konusunda bir sınırlama getirmemiştir. Bununla birlikte, bazı durumlarda tebligat işleminin gerçekleştirileceği vekil belirlenirken mahkemenin takdir hakkının sınırsız olup olmadığı hususu, üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Öyle ki, Yargıtay, bir kararında Tebligat Kanunu’nun 11’inci maddesinin uygulaması bakımından bazı ölçütler getirmiştir. Söz konusu kararda, tebligatın davayı çoğunlukla takip eden avukata yapılmasının daha uygun olacağı; özellikle, (tebligat bakımından bir engeli bulunmayan diğer avukat mevcutken) adresten taşınması sebebiyle tebligat yapılamayan ve yeni adresi de tespit edilemeyen avukata Tebligat Kanunu’nun 35’inci maddesi uyarınca yapılan tebligatın bir sonuç doğurmayacağı ifade edilmiştir (Yarg. 22. HD, 9.7.2020, E. 2020/2624, K. 2020/9209). Yargıtay bu kararıyla, tebligat yapılacak vekil belirlenirken, vekilin davayı takip etme sıklığının göz önünde tutulması gerektiği şeklinde bir sonuca varmıştır. Yine bu karar, bir yönüyle, birden fazla vekille takip edilen davalarda, birden fazla vekille temsil edilen taraf için (bu tarafın vekiline yapılacak tebliğlerde) Tebligat Kanunu’nun 35’inci maddesindeki usulün kullanılmaması gerektiği şeklinde yorumlanabilir. Tebliğde, söz konusu kararda getirilen ölçütlerin uygun olup olmadığı incelenmiştir. Yine tebliğde, birden fazla vekille takip edilen davalarda tebliğ yapılacak vekil belirlenirken başka ölçütlerin getirilip getirilmeyeceği konuları da ele alınmıştır. Bu kapsamda, istifa etmiş olsa da görevi HMK m. 82, I hükmü uyarınca devam eden avukata tebligatın kural olarak yapılmaması, Tebligat Kanunu’nun 35’inci maddesindeki usulü kullanmak yerine, tebligatın adresi belli olan avukata yapılması, tebliğ yapılacak avukat belirlenirken hukukî dinlenilme hakkı ve usûl ekonomisine dikkat edilmesinin isabetli olacağı sonuçlarına varılmıştır.en_US
dc.description.abstractAccording to the first paragraph of Article 11 of the Notification Law, the notification is made to the attorney in the cases attended by the attorney. Pursuant to the same article, if a person is represented in a case by more than one attorney, it is sufficient that the notification is made to one of the attorneys. The law deems it sufficient to make the notification to only one of the attorneys; however, it does not set a limit on which of the attorneys would be notified. Nevertheless, in some cases, the issue of whether the court's discretion is unlimited when determining the attorney to be notified is a matter that needs to be considered. So much so that, in one of its decisions, the Court of Cassation has brought on some criteria for the implementation of Article 11 of the Notification Law. In the decision in question, it has been stated that it would be more appropriate to make the notification to the lawyer who attends the case the most; In particular, has been stated that the notification made pursuant to Article 35 of the Notification Law to a lawyer who cannot be notified and whose new address cannot be determined due to moving out (while there is another lawyer who does not have an obstacle for notification to be made), will not lead to any results. (22. HD, 9.7.2020, E. 2020/2624, K. 2020/9209). With this decision, it can be said that when determining the attorney to be notified, the frequency of the attorney's follow-up on the case should be taken into consideration. This decision can in a way be interpreted as that the procedure stated in Article 35 of the Notification Law should not be used for the party represented by more than one attorney in cases attended by multiple attorneys. In the Communiqué, it was examined whether the criteria introduced in the aforementioned decision were appropriate. Again, in the communiqué, the issue of whether other criteria should be introduced when determining the lawyer to be notified in the cases followed by more than one attorney was also discussed. In this context, in the communiqué, it has been concluded that it would be appropriate not to notify, as a rule, the lawyer whose duty continues even though he has resigned under art. 82, I of the Turkish Code of Civil Procedure and that instead of using the procedure in Article 35 of the Notification Law, making the notification to the lawyer whose address is known, and being mindful of the right to be heard and the procedural economy while determining the lawyer to whom the notification will be made.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectTebligaten_US
dc.subjectTebligat hukukuen_US
dc.subjectMedenî usûl hukukuen_US
dc.subjectAvukaten_US
dc.subjectHukukî dinlenilme hakkıen_US
dc.subjectNotificationen_US
dc.subjectNotification lawen_US
dc.subjectCivil procedure lawen_US
dc.subjectAttorneyen_US
dc.subjectThe right to be hearden_US
dc.titleBirden fazla vekille temsil edilen davalarda tebligatın yapılacağı vekilin belirlenmesine ilişkin bazı ölçütler (Bir yargıtay kararının düşündürdükleri)en_US
dc.title.alternativeSome criteria regarding how to determine the attorney to be notified in cases involving multiple attorneys (What the decision of a court of cassation makes Us think)en_US
dc.typeconferenceObjecten_US
dc.relation.journalHukukun Güncel Meseleleri Erzincan Sempozyumuen_US
dc.contributor.authorID0000-0003-2359-385Xen_US
dc.relation.publicationcategoryKonferans Öğesi - Ulusal - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.contributor.departmentTAÜ, Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk Bölümüen_US
dc.identifier.startpage244en_US
dc.identifier.endpage245en_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster