Europäisch-Türkische warenverkehrsfreiheit
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu makale, Avrupa iç pazarının bir parçası olarak malların serbest dolaşımının arka planını ve yasal dayanaklarını açıklamaktadır. AB-mallarının serbest dolaşımını sağlamanın iki yolu vardır. Birincisi, miktar olarak ithalat ve ihracat kısıtlamalarının yasaklanması sonucunda geliştirilen ve böylece Avrupa birincil hukuku tarafından korunan karşılıklı tanıma ilkesidir. İkincisi ise, ikincil Avrupa Birliği hukuku- yani AB uyumlaştırma mevzuatı, özellikle de çok sayıda "CE direktifi" ve son dönemlerde sayıca artan Tüzükler aracılığıyla mevzuat uyumunun sağlanmasıdır. 1963 tarihli Ortaklık Anlaşması ve 1995 tarihli Gümrük Birliği ile Türkiye, AB ile ilişkilerinde imtiyaz sahibidir. Türkiye, AB iç pazarının bir parçasıdır. Bu nedenle de Avrupa adalet Divanı içtihatlarıyla geliştirilen hukuki ilkeler de dahil olmak üzere iç pazarda Avrupa Birliğinin yasal çerçevesiyle bağlıdır.
The free movement of goods is the most developed fundamental freedom of the European internal market. This paper outlines the background and legal basis of the two ways of achieving the free movement of goods in the European Union. The free movement of goods may be achieved firstly by implementation of the principle of mutual recognition of national laws of the members states and thus the principle of the origin country of the product – developed from the prohibition of quantitative restrictions on imports and exports and thus secured by European primary law, and secondly by approximation of laws through secondary European law-making, especially through harmonizing regulations in regards to CE-labeling. Turkey is part of this internal market. Through the Association Agreement of 1963 and the Customs Union of 1995, Turkey enjoys privileged relations with the EU, participates in the European free movement of goods, but is also bound by the European legal framework for the internal market.











