Avrupa vatandaş girişimi bir illüzyon mu?
Citation
Kayacan, Derya Nur (2021). Avrupa vatandaş girişimi bir illüzyon mu?. 2. Avrupa Birliği Hukuku ve Hukuki Boyutuyla Türkiye – Avrupa Birliği İlişkileri, 44-45. Ankara: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Avrupa Birliği Hukuku.Abstract
Avrupa Birliği'nin (AB) demokratik meşruiyetini güçlendirmek ve plüralist yapısı içerisinde
vatandaşlarının seslerini duyurabilmeleri için yeni bir platform sağlamak amacıyla oluşturulan
Avrupa Vatandaş Girişimi (AVG), büyük beklentiler ile 1 Nisan 2012 tarihinde yürürlüğe
girmiştir.46 AVG, vatandaşların Avrupa Komisyonu'nu ihtiyaç olduğunu düşündükleri bir
alanda hukuki tasarrufta bulunmaya davet edebilecekleri bir araçtır.47 Yürürlüğe girmesinden
bu yana geçen dokuz yıllık süreçte, AB vatandaşları prosedür şartlarını sağlayarak başarıyla
sonuçlanan altı girişime imza atmış olsa da, AVG, kendisinden beklenenleri karşılamadığı
gerekçesiyle birçok eleştiriye maruz kalmıştır.
Başarılı bir AVG için, üye devletlerin en az dörtte birinden birer temsilci ile oluşturulacak
organizatörler komitesinin, konusu Avrupa Komisyonu'nun (Komisyon) yetki alanı çerçevesine
uygun olan girişimlerini kaydettikten sonra, yine en üye devletlerin dörtte birinden bir milyon
imza toplanması gerekmektedir. Sıradan vatandaşlar için zorluklarla dolu olan kayıt ve imza
toplama aşamaları, güçlü uluslararası örgütlerin veya sivil toplum örgütlerinin desteği olmadan
başarılı bir AVG prosedürü sürdürmenin neredeyse imkansız olduğu fikrini uyandırmıştır. Şu
ana kadar yapılmış 99 başvuru içerisinden 76 girişim kayda uygun bulunmuş ve sadece altı
tanesi yeterli imza toplamayı başarmıştır.48 Eleştiriler göz önünde bulundurularak prosedürü
kolaylaştırmak adına yeni bir AVG Tüzüğü düzenlenmiş ve 1 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe
girmiştir.49
Prosedüre dair eleştiriler bir yana, Komisyon'un AVG'yi yeterince ciddiye almadığına dair
savlar da ortaya atılmıştır.50 Nitekim Komisyon'un kayıt kriterlerini yorumlamada kullandığı
geniş yetki ve sebep olduğu tutarsızlıklar bu savı destekler niteliktedir. Örneğin, bağlayıcı bir
düzenleme yapılmasını talep etmeyen girişimlerin, bağlayıcı bir düzenleme talep eden
girişimlerden daha kolay kayda kabul edilmesi dikkat çekmiştir.51 Veyahut kayıt kriterlerini
genellikle dar yorumlayan Komisyon'un, konuları açıkça yetki alanı dışında kalmasına rağmen
bazı girişimleri kayda kabul etmesi şaşkınlıkla karşılanmıştır.52
Usullere uygun olarak yeterli imzayı toplamayı başarmış olan girişimlerin AB yönetiminde ne
derece etkili olabildikleri de sorgulanmaktır.
53 Komisyon tarafından cevaplanan beş girişimin beklenen derecede bir sonuç doğurmaması birçokları için oldukça hayal kırıcı olmuştur.54
Güçlü bir katılımcı demokrasi aracı olması beklenen AVG'ye olan inancın azalması ve
vatandaşların AB yönetimine olan güvenlerinin sarsılması istenmiyorsa, en azından imza
kriterlerini sağlayabilmiş olan az sayıda girişime tatmin edici cevaplar verilmesi önemlidir.
Bu tebliğde, engellerle dolu bir geçmişi olan ve ulusal ve dilsel azınlıkların korunmasının
iyileştirilmesine yönelik bir takım yasal düzenlemeler talep eden ‘Minority Safepack' girişimi
incelenecektir. İlk etapta Komisyon tarafından reddedilen ve ret kararının Adalet Divanı
tarafından iptal edilmesinin sonra kaydı yapılan ‘Minority Safepack' girişimi, nihayet sekiz
senelik bir serüvenin ardından 14 Ocak 2021 tarihinde Komisyon tarafından cevaplandı.
Komisyon'un girişime cevabı ve üzerine gelen tepkiler ışığında, AVG'nin Birliğin demokratik
meşruiyetine gerçek anlamda bir katkı sağlayıp sağlamadığı değerlendirilecektir.