Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorKaya, Tuğçe
dc.date.accessioned2024-03-15T18:54:25Z
dc.date.available2024-03-15T18:54:25Z
dc.date.issued2022en_US
dc.date.submitted2022-06-30
dc.identifier.citationKaya, Tuğçe (2022). Çalışma hakkına erişimde yabancı–vatandaş temelli ayrımcılık. Türk-Alman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12846/838
dc.description.abstractTarihin her döneminde, devletlerin sınırlarını aşan bir insan hareketliliği söz konusudur. Son yüzyıl içerisinde bu hareketlilik, olumlu ve olumsuz nitelikteki birçok gelişme nedeniyle büyük ölçüde hız kazanmıştır. Birçok insan; savaşlar, ekonomik krizler ve iç karışıklıklar gibi olumsuz gelişmeler nedeniyle yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalmıştır. Küreselleşmenin etkisiyle yer değiştirmenin kolaylaşması, çalışma ve eğitim olgularının ülke sınırlarının dışına yayılması, bilgi ve üretim artışı gibi olumlu yöndeki gelişmeler de insanları kendi iradeleriyle başka topraklarda yaşama fikrine itmiştir. Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş başta olmak üzere, özellikle Ortadoğu ülkelerinde mevcut olan huzursuz ortamın ve yabancıları ülkeye çeken imkanların artmasının etkisiyle Türkiye; bu insan hareketliliğinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olmuştur. Farklı ülkelerden gerçekleşen içe doğru göçler ile birlikte ülkenin demografik yapısı son birkaç yıl içerisinde tahminleri aşan ölçüde değişmiştir. İnsan hareketliliğinin bu hızda gerçekleşmesi ve bu hareketliliğin içinde zorla yerinden edilen insanların oranının oldukça yüksek olması; yabancıların uluslararası alanda ve gittikleri ülkelerde korunması gerekliliğini beraberinde getirmiştir. İnsan onuruna yakışır bir hayat sürdürebilmelerinin sağlanması amacıyla, uluslararası hukukta ve devletlerin iç hukukunda yeniliklere ve değişikliklere gidilmiş; haklardan yararlanmada yabancılara tanınan alan giderek genişlemiştir. Bu durum, yabancı ve vatandaş kavramlarını iki zıt kutup olarak karşı karşıya getirmiş; yakın tarihe kadar millet bilincinden doğan yabancı düşmanlığı, bugün yerini yabancı-vatandaş temelli ayrımcılığa bırakmaya başlamıştır. Yabancı-vatandaş temelli ayrımcılık; devletin toprakları üzerindeki yetkilerini, vatandaşların ise haklarını ve varlıklarını kaybetme korkusundan beslenmektedir. Yabancı-vatandaş temelli ayrımcılığın en belirgin olduğu alanlardan biri çalışma hayatıdır. Yabancıların bulundukları ülkede yaşamlarını insan onuruna yakışır biçimde sürdürebilmelerindeki en önemli araçlardan biri, insan onuruna yakışır bir işte çalışmalarıdır. Bu ise; devletin bir temel insan hakkı olan çalışma hakkını, yabancılar bakımından erişilebilir kılmasıyla mümkün hale gelir. Fakat çoğu zaman, devletlerin çalışma hakkından yararlanmada ve bir iş sahibi olma fırsatları yaratmada yabancılar ile vatandaşları arasında haklı bir sebebe dayanmayan sınırlamalara ve farklı muamelelere başvurduğu görülmektedir. Devletin bu tavrı işveren davranışlarına da yansımakta; böylece yabancı, vatandaş olmama durumu nedeniyle çalışma hayatı içerisinde sömürülmekte veya tamamen çalışma hayatının dışına itilmektedir. Bu tez çalışması, çalışma hakkına erişimde yabancı-vatandaş temelli uygulanan farklı muameleleri ve hangi muamelelerin ayrımcılık teşkil ettiğinin tespiti amacıyla kaleme alınmıştır. Bu amaçla; ilk olarak çalışma hakkının herkese tanınan temel bir insan hakkı olma niteliği ortaya konmuş, doktrinde ve hukuki düzenlemelerde muğlak olan çalışma hakkına erişim kavramı açıklanmaya çalışılmış ve son olarak yabancı ve vatandaş statüleri detaylandırarak çalışma hakkına erişimde yabancı-vatandaş temelli ayrımcılık olarak kabul edilebilecek haller üzerinde tartışılmıştır.en_US
dc.description.abstractIn every period of history, there is a global human mobility. In the last century, this mobility has gained momentum due to many positive and negative developments. Many people had to leave their countries as a consequences of negative developments such as wars, economic crises and internal disturbances. Positive developments such as the ease of relocation with the effect of globalization, the spread of work and education phenomena beyond the borders of the country, and the increase in knowledge and production have also pushed people to the idea of living in other lands of their own will. Turkey, with the effect of the uneasy environment in the Middle East countries, especially the civil war that started in Syria in 2011, and the increasing opportunities that attract foreigners to the country; has been one of the countries most affected by this human mobility. With the immigration from different countries, the demographic structure of the country has changed in the last few years, exceeding the estimates. The rapidity of human mobility and the high rate of forced displaced persons in this mobility has brought with it the necessity of protecting foreigners internationally and in the countries they get into. In order to guarantee that they can lead a life worthy of human dignity, innovations and amendments have been made in international law and in the domestic law of states; the area granted to foreigners in the enjoyment of rights has gradually expanded into. This situation brought the concepts of foreigner and citizen against each other as two opposite concepts and he xenophobia arising from the nationalism until recently has begun to give way to discrimination based on foreign nationals today. This type of discrimination feeds on the fear of losing the state's authority over its lands, and the citizens' fear of losing their rights and identities. One of the areas where foreign-citizen-based discrimination is most common is working life. A most important means for foreigners to maintain their lives in their remained country in a dignified manner is a decent work. This becomes possible when the state makes the right to work, which is a fundamental human right, accessible to foreigners. However, states often restrict the right to work of foreigners unlawfully and discriminate between foreigners and their citizens while creating opportunities to work. This is also reflected in employer behavior. Thus, the foreigner is excploited in working life due to the status non-citizen or is completely excluded from working life. This dissertation has been written in order to determine the different treatments applied on the basis of foreign-citizen in accessing the right to work and which treatment forms discrimination. For this purpose, firstly, it has been revealed that the right to work is a basic human right that everyone has, and the concept of access to the right to work, which is unstudied in doctrine and legal regulations, has been tried to be explained. Finally, the situations that can be considered as foreign-citizen-based discrimination in accessing the right to work were discussed, detailing the status of foreigners and citizens.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherTürk-Alman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectÇalışma hakkıen_US
dc.subjectÇalışma hakkına erişimen_US
dc.subjectAyrımcılıken_US
dc.subjectYabancıen_US
dc.subjectVatandaşen_US
dc.subjectRight to worken_US
dc.subjectAccess to right to worken_US
dc.subjectDiscriminationen_US
dc.subjectNon-citizenen_US
dc.subjectCitizenen_US
dc.titleÇalışma hakkına erişimde yabancı–vatandaş temelli ayrımcılıken_US
dc.title.alternativeCitizenship and non-citizenship status discrimination in access to the right to worken_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.contributor.departmentTAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Avrupa ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı Koleksiyonuen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster