Şekle aykırı sözleşmelerde ifanın düzeltici etkisi
Künye
Çelik, Burak. (2019). Şekle aykırı sözleşmelerde ifanın düzeltici etkisi. Türk-Alman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.Özet
In Turkish law, the freedom of will is essential. As a result of this freedom, for parties, who are willing to execute a contractual relationship, liberty of contract is accepted as a principle. According to this principle, parties are free to draw or not to draw a contract or define contents and the form of it. But this freedom can be restricted in some cases in order to ensure, that the parties constitute their will rightly and in some cases in order to retain the public interest. These restrictions stipulated through legal provisions, suspend the freedom of will and liberty of contract for certain cases. The biggest example of these restrictions are stipulated as form rules. Although the form rules are not stipulated as a general principle for contracts, in case there are provisions regarding form rules, it is mandatory to comply. According to legal regulations, non-compliance with these form rules in a contract, makes it invalid. However, in praxis, the parties engaging a contractual relationship, do not always follow the form rules. On the contrary, they fulfill their duties arising from the contract. The party, performing in accordance with the invalid contract, waits from the relationship to dissolve and aims to achieve its goal in accordance with the performance. But the results regulated within form rules prohibit that. The topic of this thesis is to determine the balance between the effects of the performance and the effects of the invalidity of a contract due to non-compliance with form rules and in which cases the effects of the performance can be protected and how it will be protected. Within this scope, the meaning of form rule regulations, effects and results of performance and effects of performance within contracts non-compliant with form rules are examined. Türk hukukunda, irade serbestisi esastır. Bu serbestinin bir görünümü olarak da, taraflar arasında kurulacak sözleşmeler açısından, sözleşme serbestisi ilkesi kabul edilmiştir. İlke çerçevesinde taraflar, sözleşme kurmakta, sözleşmenin içeriğini belirlemekte ve sözleşmenin şeklinin belirlenmesinde özgürdürler. Fakat bu özgürlük, belirli durumlarda, gerek taraf iradelerinin doğru bir şekilde oluşmasının sağlanması, gerekse de kamu yararının tesis edilmesi amacıyla sınırlandırılabilir. Kanun düzenlemeleri ile getirilen bu sınırlamalar, irade serbestisini ve sözleşme serbestisini belirli durumlar açısından askıya almaktadır. Sınırlamaların en büyük örneğini ise kanunda belirlenen şekil şartları oluşturmaktadır. Şekil şartları her ne kadar genel olarak düzenlenmemiş olsa da düzenlendiği hallerde uygulanmaları zaruridir. Uygulanmamaları halinde ise işlemin hükümsüzlüğü söz konusu olacaktır. Uygulamada ise taraflar sözleşme ilişkisine girerken her zaman kanunlarda düzenlenen şekil şartlarına uymamaktadır. Fakat şekle aykırı sözleşme ile üstlenilen borçlar, edime uygun şekilde ifa edilmektedir. İfada bulunan taraf, ilişkinin sonlandırılmasını amaçlamakta, iradesine sonuç bağlanmasını beklemektedir. Şekle aykırılığa bağlanan sonuç ise bunu engellemektedir. Bu durumda, ifanın oluşturacağı etki ile, şekle aykırılığa bağlanan sonuç arasında nasıl bir ilişki kurulması gerektiği, hangi durumlarda ifanın etkisinin korunacağı ve bunun hukuken nasıl bir zemine oturtulacağı çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu çerçevede öncelikle şekil ile ilgili düzenlemelerin içeriği, sonrasında ifanın sonuçlarının nasıl bir hukuki niteliği haiz olduğu ve nihai olarak da şekle aykırı sözleşmelerde ifanın etkilerinin nasıl korunacağı incelenmiştir.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [26]