Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorNergiz, Osman
dc.date.accessioned2024-07-02T16:49:46Z
dc.date.available2024-07-02T16:49:46Z
dc.date.issued2024en_US
dc.date.submitted2024-01-01
dc.identifier.citationNergiz, O. (2024). Interkulturelle zusammenarbeit im gesundheitswesen -herausforderungen und synergien am beispiel Türkischer ärzte im Deutschen gesundheitssystem. Türk-Alman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12846/1333
dc.description.abstract2030 yılına yönelik yapılan tahminler, sağlık personeline olan talebin önemli ölçüde artacağına ve Almanya'nın yabancı doktorlara giderek daha fazla bağımlı hale geleceğine işaret etmektedir. Bu varsayım ile birlikte, Türk doktorlar için Almanya’da çalışmanın giderek daha cazip hale geldiği görülmektedir. Bu yüksek lisans tezi çalışması, Türk doktorları ve Alman doktorları arasındaki kültürlerarası işbirliği bağlamına, bu bağlamla birlikte ortaya çıkan zorluklara ve sinerjilere dikkat çekmektedir. Ek olarak, Türk doktorları ve ilgilendikleri Almanya'da bulunan hastaların arasındaki etkileşim de ele alınmaktadır . Bahsi geçen konuların analizi için, yedi yarı yapılandırılmış uzman görüşmesi ve Mayring'e göre nitel içerik analizleri uygulanmıştır. Analiz sonuçları, sağlık sisteminde, büro personeli aracılığıyla bürokratik rahatlamanın ve Nancy Adler'e göre kültürel sinerjileri teşvik etmek için üç aşamalı bir sürecin olumlu sinerjileri temsil ettiğini göstermektedir. Örnekler arasında yeni yöntemlerin entegrasyonu ve hastalar için kültürel açıdan hassas bir ortam yaratılması yer almaktadır. Karşılaşılan zorluklar arasında bürokratik engeller, tıbbi uygulamalardaki kültürel farklılıklar, dil zorlukları, kültürel nüanslara uyum sağlama ve mesleki tanınma süreci ile ekip algılarındaki sorunlar yer almaktadır. Dil becerilerinin, kültürel hassasiyetin ve açık iletişimin önemi, Türk doktorların Alman sağlık sistemine başarılı bir şekilde entegrasyonu için kritik faktörler olarak vurgulanmaktadır. Genel olarak, bu çalışmanın sonuçları, etkili kültürlerarası işbirliği ve hasta bakımı sağlamak için dil becerileri, kültürel duyarlılık ve kurumsal adaptasyonun bütüncül bir şekilde entegre edilmesinin aciliyetini vurgulamaktadır. Söz konusu aciliyetler konusunda harekete geçilmesine yönelik öneriler, yalnızca hasta bakımının verimliliğini artırmakla kalmamalı, aynı zamanda yenilikçilik ve yaratıcılık için yeni kapılar açabilecek ortak bir kültürlerarası tıp kültürünü de teşvik etmelidir.en_US
dc.description.abstractPrognosen für das Jahr 2030 weisen auf einen signifikanten Anstieg des Bedarfs an medizinischem Personal hin, was Deutschland verstärkt auf ausländische Ärzte angewiesen macht. Dieser Trend erweist sich auch für türkische Ärzte als zunehmend attraktiv. Die vorliegende Masterarbeit fokussiert sich auf die Kooperation türkischer Ärzte mit ihren deutschen Kollegen im Kontext der interkulturellen Zusammenarbeit, unter Berücksichtigung der Herausforderungen und Synergien. Dabei wird nicht nur die Zusammenarbeit unter den Ärzten, sondern auch das Interagieren türkischer Ärzte mit Patienten in Deutschland behandelt. Für die Analyse wurden qualitative Inhaltsanalysen nach Mayring auf sieben halbstrukturierte Experteninterviews angewendet. Die Ergebnisse zeigen, dass im Gesundheitssystem eine bürokratische Entlastung durch Schreibkräfte sowie ein dreistufiger Prozess zur Förderung kultureller Synergien nach Nancy Adler positive Synergien darstellen. Beispiele hierfür sind die Integration neuer Methoden und die Schaffung einer kulturell sensiblen Umgebung für Patienten. Herausforderungen umfassen bürokratische Hürden, kulturelle Unterschiede in der medizinischen Praxis, sprachliche Schwierigkeiten, Anpassung an kulturelle Nuancen sowie Probleme im beruflichen Anerkennungsprozess und bei der Teamwahrnehmung. Die Bedeutung von Sprachkenntnissen, kultureller Sensibilität und offener Kommunikation werden als entscheidende Faktoren für eine erfolgreiche Integration von türkischen Ärzten im deutschen Gesundheitssystem betont. Insgesamt verdeutlichen die Ergebnisse diese Arbeit die Dringlichkeit einer ganzheitlichen Integration von Sprachkompetenz, kultureller Sensibilität und organisatorischer Anpassung, um eine effektive interkulturelle Zusammenarbeit und Patientenversorgung zu gewährleisten. Die Anregungen zum Ergreifen von Maßnahmen hinsichtlich der vorhin genannten Dringlichkeiten sollen nicht nur die Effizienz der Patientenversorgung verbessern, sondern auch eine gemeinsame interkulturelle medizinische Kultur fördern, welche neue Türen für Innovation und Kreativität öffnen kann.en_US
dc.language.isodeuen_US
dc.publisherTürk-Alman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectTürkische arzteen_US
dc.subjectDeutsch-türkische Medizinforschungen_US
dc.subjectKonstruktive interkulturalitäten_US
dc.subjectInterkulturelle synergien und herausforderungenen_US
dc.subjectTürkisch-Deutsche kulturstandarden_US
dc.subjectTürk hekimleren_US
dc.subjectTürk-Alman tıp araştırmalarıen_US
dc.subjectYapıcı kültürlerarasılıken_US
dc.subjectKültürlerarası sinerji ve zorluklaren_US
dc.subjectTürk-Alman kültürel standartlaren_US
dc.titleInterkulturelle zusammenarbeit im gesundheitswesen -herausforderungen und synergien am beispiel Türkischer ärzte im Deutschen gesundheitssystemen_US
dc.title.alternativeSağlık sisteminde kültürlerarası işbirliği - Alman sağlık sistemindeki Türk doktorlar örneği üzerinden zorluklar ve sinerjileren_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.contributor.departmentTAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kültürlerarası Yönetim Ana Bilim Dalı Koleksiyonuen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster