Yeni medya okuryazarlığının eğitim sistemindeki yeri: İlkokul ve ortaokul öğretmenlerinin yaklaşımı
Künye
Posos Devrani, A.E. (2020). Yeni medya okuryazarlığının eğitim sistemindeki yeri: İlkokul ve ortaokul öğretmenlerinin yaklaşımı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya Ve İletişim Araştırmaları Hakemli E-Dergisi, (6), 23-38.Özet
Dijital çağda doğan yeni nesil, çoğunlukla yeni medya kanallarının kullanımında,
mesajların bu kanaldan iletilmesinde, mesajların (yeniden) üretilmesinde ve
dağıtılmasında doğal bir yetenek sergilemektedir. Öğretmenler sadece yeni kuşağın
eğitiminden değil, aynı zamanda bu neslin medya okuryazarlığı ve yeni iletişim
teknolojileri alanındaki yetkinliklerinden de sorumlu tutulmaktadır. Önceki çalışmalara
bakıldığında, öğretmenlerin medya okuryazarlığı kavramına aşinalığı, yeni medya
ve geleneksel medya arasındaki farka aşinalık, medya okuryazarlığının müfredattaki
varlığına verilen önem ve medya okuryazarlığının gündelik hayat pratiklerine yansıması
olarak dört kategoride değerlendirilebilecek sorunlar ve bu sorunlara getirilen
öneriler dikkat çekmektedir. Bu çalışmada, İstanbul’daki ilkokul ve ortaokullarda farklı
branşlarda görev alan 20 öğretmenle 2018 yılında 1-20 Mart tarihleri arasında yapılan
derinlemesine görüşmelerin sonuçları, daha önce Türkiye’de medya okuryazarlığı
alanında yapılan çalışmalarla birlikte değerlendirilmiştir. Görüşmelerden çıkan sonuç,
önceki çalışmalardaki kategorilerin altında gruplanabilecek sorunların devam ettiği
yönündedir. Medya okuryazarlığı eğitiminin daha erken yaştan itibaren pek çok
derse entegre edilerek verilmesi gerekmekte, ancak bunun yapılabilmesi için farklı
branşlardaki öğretmenlerin benzer medya okuryazarlığı yetkinlik seviyelerine sahip
olması gerekmektedir. The new generation born into the digital age displays mostly natural talent in the use
of new media channels, transmission of messages through these channel and also the
(re-)production and distribution of the messages. Teachers are responsible not only for
the education of new generation, but also for their competence on media literacy and
new communication technologies. Considering the previous studies, four categories
(1) teachers’ familiarity with the concept of media literacy, (2) the familiarity between the new media and traditional media, (3) the importance given to the presence of
media literacy in the curriculum, and (4) the reflections of media literacy on daily life
practices, and the suggestions brought to these problems are remarkable. In this study,
in-depth interviews were held between 1-20 March 2018 with 20 teachers working in
different branches in primary and secondary schools in Istanbul. Results of in-depth interviews are evaluated with previous studis in the field of media literacy in Turkey. The
conclusion is that the problems that can be grouped under the categories in previous
studies continue. Media literacy education should be given by integrating it into many
lessons from an earlier age. However, in order to do this, teachers in different branches
must have similar media literacy competence levels.