Yeni medya okuryazarlığının eğitim sistemindeki yeri: İlkokul ve ortaokul öğretmenlerinin yaklaşımı
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Dijital çağda doğan yeni nesil, çoğunlukla yeni medya kanallarının kullanımında, mesajların bu kanaldan iletilmesinde, mesajların (yeniden) üretilmesinde ve dağıtılmasında doğal bir yetenek sergilemektedir. Öğretmenler sadece yeni kuşağın eğitiminden değil, aynı zamanda bu neslin medya okuryazarlığı ve yeni iletişim teknolojileri alanındaki yetkinliklerinden de sorumlu tutulmaktadır. Önceki çalışmalara bakıldığında, öğretmenlerin medya okuryazarlığı kavramına aşinalığı, yeni medya ve geleneksel medya arasındaki farka aşinalık, medya okuryazarlığının müfredattaki varlığına verilen önem ve medya okuryazarlığının gündelik hayat pratiklerine yansıması olarak dört kategoride değerlendirilebilecek sorunlar ve bu sorunlara getirilen öneriler dikkat çekmektedir. Bu çalışmada, İstanbul’daki ilkokul ve ortaokullarda farklı branşlarda görev alan 20 öğretmenle 2018 yılında 1-20 Mart tarihleri arasında yapılan derinlemesine görüşmelerin sonuçları, daha önce Türkiye’de medya okuryazarlığı alanında yapılan çalışmalarla birlikte değerlendirilmiştir. Görüşmelerden çıkan sonuç, önceki çalışmalardaki kategorilerin altında gruplanabilecek sorunların devam ettiği yönündedir. Medya okuryazarlığı eğitiminin daha erken yaştan itibaren pek çok derse entegre edilerek verilmesi gerekmekte, ancak bunun yapılabilmesi için farklı branşlardaki öğretmenlerin benzer medya okuryazarlığı yetkinlik seviyelerine sahip olması gerekmektedir.
The new generation born into the digital age displays mostly natural talent in the use of new media channels, transmission of messages through these channel and also the (re-)production and distribution of the messages. Teachers are responsible not only for the education of new generation, but also for their competence on media literacy and new communication technologies. Considering the previous studies, four categories (1) teachers’ familiarity with the concept of media literacy, (2) the familiarity between the new media and traditional media, (3) the importance given to the presence of media literacy in the curriculum, and (4) the reflections of media literacy on daily life practices, and the suggestions brought to these problems are remarkable. In this study, in-depth interviews were held between 1-20 March 2018 with 20 teachers working in different branches in primary and secondary schools in Istanbul. Results of in-depth interviews are evaluated with previous studis in the field of media literacy in Turkey. The conclusion is that the problems that can be grouped under the categories in previous studies continue. Media literacy education should be given by integrating it into many lessons from an earlier age. However, in order to do this, teachers in different branches must have similar media literacy competence levels.











