İktisat Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

https://hdl.handle.net/20.500.12846/469

Listeleniyor 1 - 20 / 45

Nakşidil Valide Sultan Vakıfları
(Yeditepe Akademi, 2022) Çankaya Bayraklı, Zehra
Vakıf kurumu, hayır işlerinin ve kamu faaliyetlerinin yürütülmesinde genel olarak İslam toplumlarında özelde ise Osmanlı İmparatorluğu’nda yaygın ve etkin bir kurum olarak -kültürel, ekonomik, politik ve sosyal alanlarda- birçok araştırmanın konusunu teşkil etmektedir. Tahta bulunan padişahın başta annesi, hanımları, kızları ve kız kardeşleri imparatorluğun birçok yerinde kurmuş oldukları vakıflar aracılığıyla hem kendi dönemlerinde hem de vefatlarından sonra hayırseverlikle yâdedilmeyi başarmışlardır. Vakıf geleneği, 20. yüzyıl başına yani imparatorluğun sonuna dek süren bir gelenek olarak devam etmiştir. Bu çalışmada, Nakşidil Valide Sultan Vakıfları’nın 19. yüzyılda iktisadî ve sosyal boyuttaki işleyişini, yönetimini, zaman içerisindeki değişim ve dönüşümlerini vakfa ait arşiv belgelerine dayanarak ortaya konulması amaçlanmıştır.
Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayii ve ihracatı’nın analizi (2002-2023)
(2024) Çankaya Bayraklı, Zehra
Türkiye’nin bir yandan askeri, siyasi ve ekonomik olarak bölgesinde güçlü bir aktör haline gelmesi diğer yandan ise Türk Silahlı kuvvetlerinin ihtiyaçlarını yerli kaynak ve teknolojilerden elde etme çabası savunma ve havacılık sanayi sektörünün son yıllarda hızla büyümesini sağlamıştır. Türk havacılık ve savunma sanayiindeki gelişmeler, özellikle 2002 sonrası ülke ekonomisinin gelişmesinde, istihdam artışında, inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları çerçevesinde ciddi katkılar sağlamıştır. Bu makale 2002-2023 yılları arasında savunma ve havacılık sanayii ve ihracatının ekonomi-politik açıdan analizini yapmayı hedeflemektedir. Bu çalışmada Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü(SIPRI), Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçıları Derneği (SASAD), Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine dayanarak savunma sanayii incelenmeye, analiz edilmeye çalışılmıştır. Savunma Sanayii; Türkiye’nin ivme kazanan sektörü olmasının yanında 2023 ihracat kalemleri içerisinde diğer sektörlere kıyasla daha fazla yükselişe geçen ihracat alanı olmuştur. İhracat yapılan ülkeler bazında değerlendirme yapıldığında son yıllarda Körfez İşbirliği Konseyi(KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalar göze çarpmaktadır. Bu iş birlikleri bölgesel olarak istikrar ve güvenliği sağlamak, ekonomik kalkınmayı teşvik etmek açısından önemli gözükmektedir. KİK ülkeleri dışında Afrika devletlerine yapılan savunma sanayii ihracatları da son dönemde artmıştır. Türk savunma ve havacılık sanayiinin, yerli kaynaklarla üretilen ileri teknoloji ürünler sayesinde ülke güvenliğine katkı sağlamasının yanı sıra yüksek ihracat potansiyeline de sahip olduğu incelenen verilerden anlaşılmaktadır.
COVID-19 pandemi dönemindeki Bireysel Emeklilik Sistemine katılım dinamikleri
(2023) Kılıç, Erdem; Özaydın, Orhan
Bu çalışmada, Covid-19 pandemi sürecinde Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) katılımı üzerinde etkili olan çeşitli makroekonomik ve sektörel koşullar ampirik olarak incelenmiştir. Araştırmaya konu olan zaman serisi modellerin sonuçlarında, Covid-19 pandemi sürecindeki ekonomide yaşanan yüksek enflasyonunun etkileri görülmektedir. BES katılım dinamikleri içerisinde yer alan, tüketim beklentileri ve tasarruf planlamaları gibi ekonomik karar alma mekanizmaları, mevcut yüksek enflasyon ortamı dolayısıyla, etkisiz kalmaktadır. BES katılımının nominal düzeydeki bir göstergeden ziyade, reel ekonomik anlamda bir değer ifade etmesi için, başlıca makroekonomik göstergelerin uzun vadeli istikrarlı bir dengeye oturması gerekmektedir. Covid-19 sürecinin yarattığı belirsizlik ortamının sönümlenmesi ve hanehalkı giderleri üzerine baskı yaratan yüksek enerji fiyatlarının istikrara kavuşması ile, bireysel emekliliğe olan ilginin artacağı öngörülebilir.
İktisatçılar ve iletişim
(Eğitim Yayınevi - Bilimsel Eserler, 2023) Nuroğlu, Elif; Başaran, İbrahim
[Özet yok]
Could size ceilings make the TBTF regime more effective?
(Peter Lang, 2023) Nuroğlu, Elif; Kellermann, Kersten
The world is undergoing a global transformation that affects every individual as well as businesses and economies. Climate change, rising poverty and inequality, scarcity of resources, global warming and corporate governance failures have raised awareness of more sustainable systems and made sustainability a major concern in today’s world. Sustainable finance, which requires the integration of environmental, social and governance (ESG) factors into financial decision-making processes, is just one of these concerns. While activities in the traditional view of finance have been profit-driven, this new approach does not only aim at financial success, but seeks to align financial markets with the broader goals of society by acting responsibly for the environment. Moreover, it is crucial to take into account not only the environment and climate, but also social, ethical and governance dimensions to transforming the entire financial system into a more sustainable one, especially to attract more investments in sustainable industries, companies or start-ups, thus diverting attention from destructive areas. This book aims to explore the challenges, opportunities and future prospects of sustainable finance by highlighting the role of key players in financial systems such as financial intermediaries, investors and governments in shaping the future of finance, as well as the importance of sustainable financial products such as ESG-oriented instruments and green bonds/loans. With this book, we hope to contribute to and shed light on the ongoing discussions on building a more sustainable global financial system.
Bir exit beklemiyorduk
(2016) Nuroğlu, Elif
İngiltere’deki Brexit referandumu sonuçları pek çok kişi için şaşırtıcı oldu. İngiltere’nin Avrupa Birliği (AB) ile yollarını ayırması ihtimali üzerinde çok konuşuldu, spekülasyonlar yapıldı. Ancak sonuçların yüzde 52 “çıkalım”, yüzde 48 “kalalım” şeklinde bir tablo ortaya koyması, itiraf edelim ki pek çok aktör için şaşırtıcı oldu. Yaratılan korku senaryoları ile birlikte içeriden ve dışarıdan gelen tüm uyarılara rağmen İngiliz halkı kararını verdi. “AB’den ayrılırsanız mahvolursunuz, ekonominiz çöker, sterlin yerlerde sürünür” şeklinde gelen uyarılar, gidilecek denge noktasını değiştiremedi.
İslami finans kurumlarında kadın çalışanlara yönelik tutumun cam tavan sendromu bağlamında analizi
(2015) Nuroğlu, Elif; Başaran, Nurgül
Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş ve teknolojik ilerleme gibi önemli dönüşümlerin etkisiyle, uzun ve çetin mücadeleler sonunda kadınlar ücret karşılığı çalışma imkânına kavuşarak iş gücü içerisindeki konumlarını elde etmişlerdir. Ancak, araştırmalar göstermektedir ki çalışan kadınlar hâlâ cinsiyetlerinden ve toplumsal önyargılardan dolayı iş hayatında birçok problemle başa çıkmak durumunda bırakılmakta ve özellikle üst yönetim kademelerine yükselme aşamasında görünmez engellerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Kadın çalışanların eğitim, başarı ve kabiliyetlerine bakılmaksızın yükselmelerini engelleyen bu durum literatürde “Cam Tavan Sendromu” olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmanın uygulama kısmında İstanbul’da bulunan İslami finans kurumlarında, 139 çalışanla yapılan anket sonucunda elde edilen bulgular ışığında kadın ve erkek çalışanların konuya ilişkin tutumları yorumlanmakta ve Cam Tavan Sendromu’nun bu kurumlardaki varlığı sorgulanmaktadır. Elde edilen istatistiksel bulgulara göre, kadın çalışanların iş ve aile hayatı arasında denge kurma konusunda üzerlerinde baskı hissettikleri ve iş yerinde statü, terfi alma gibi konularda erkek meslektaşlarından farklı muamele gördükleri sonucuna varılmıştır. Ayrıca, ataerkil toplumsal yapı, yanlış/eksik yorumlanmış dinî hükümler ve bazı politik düzenleme ve yönetmeliklerin kadınların iş yaşamını olumsuz yönde etkilediği hususunda kadın ve erkek katılımcıların hemfikir olduğu tespit edilmiştir.
Costs and benefits of the EU enlargement: The impact on the EU and SEE countries
(Journal of Economic and Social Studies, 2012) Nuroğlu, Elif; Kurtagic, Haris
he south-eastern enlargement of the European Union will be the sixth enlargement since the establishment of the European Community in 1957. This research uses the gravity model to analyze the factors that have an influence on trade flows between the EU and South-east European Countries. The Gravity model explains patterns of trade with GDP, geographical distance and several dummy variables. Using the data from 2010, the gravity model analyzes trade flows between 23 countries from both the EU and South-eastern European Countries. Taking into consideration the costs of enlargement, this paper examines the possible effects of enlargement on trade flows, and its impact on the development of SEEC’s. Moreover, it offers a solution for the South-east European Countries which is the possibility to create the Balkan Union.
Ekonomi politikalarının dolaylı etkileri: Kredibilite, riskler ve bekleyişler
(2021) Kibritçioğlu, Aykut
Çoğu zaman hükümetler, kendilerinin iktidardaki görev sürelerini aşabilecek, yani çabuk sonuç vermeyen uzun vadeli politikaları tasarlayıp uygulamaktan kaçınırlar. Hükümetlerin ekonomi politikaları, ekonomik değişkenler ve ekonomik yapı üzerinde “dolaysız” ve “dolaylı” biçimde az veya çok etkiler yaratır. Bu etkiler çoğu kez zamana yayılarak ve değişen derecelerde ortaya çıkar, yani ille de derhal ve bir seferde gerçekleşmezler. Üstelik bu etkilerin bir kısmı olumlu, diğer kısmı ise olumsuzdur (Kibritçioğlu, 2014a). Bu süreçte, ekonomi politikalarının önemli boyutlara ulaşabilecek “dolaylı” etkileri göz ardı edilirse, ortaya çıkan net sonuçların umut edildiği biçimde olmamasına şaşırmamak gerekir. Niçin? Kavramsal ve sade bir girişle, bazı temel etkileşimleri veya sebep-sonuç ilişkilerini şematik olarak ve kısaca açıklayayım.
Âdile Sultan’ın Fatih’de kurduğu okuma vakfının sosyo-ekonomik yönleriyle incelenmesi
(2023) Çankaya Bayraklı, Zehra
Âdile Sultan; Osmanlı Padişahı II. Mahmud’un kızı olarak sarayda üst düzey eğitim almış, Sultan Abdülmecid, Abdülaziz, V. Murad ve Sultan Abdülhamid’in hükümranlık dönemlerini görmüş, yazmış olduğu divanıyla Osmanlı hanım sultanları arasında önemli bir yere sahip entelektüel bir kadındır. Ayrıca döneminde kadınların toplumda çok fazla görünür olmamasına rağmen Âdile Sultan yaptırmış olduğu hayır eserleriyle, katıldığı meclisler, yapmış olduğu ziyaretlerle, düğünüyle hatta vefatıyla hep kamunun yoğun takip ettiği bir kişilik olmuştur. Görkemli, şatafatlı bir yaşam süren Âdile Sultan’ı yakınlarının ard arda gelen ölümleri daha mütevâzı, hayırsever ve fukaraperver bir insana dönüştürmüştür. Bu makale Âdile Sultan’ın Nakşidil Valide Sultan’ın türbesinde sabah namazlarında Kur’an-ı Kerim okunması için kurmuş olduğu vakfını konu edinmektedir. Bir para vakfı olan bu vakfın vakfiyesinde okunan Kur’an-ı Kerim’lerden hâsıl olacak sevabın Âdile Sultan’ın annesi Zernigâr Kadın Efendi’ye ve babaannesi Nakşidil Valide Sultan’ın ruhuna hediye edilmesi istenmektedir. Ayrıca Âdile Sultan vakfiyesinde bizzat kendisine hayattayken selameti, öldükten sonra ise ruhu için okunan Kur’an-ı Kerimlerin armağan edilmesini istemektedir. Bu vakıf iki yönüyle dikkat çeker: Öncelikle küçük ölçekli vakıfların kurulmasına imkân sağlayan Osmanlı vakıf sistemindeki para vakıflarının pratikteki uygulamasını göstermektedir. Diğer yandan ağırlıklı olarak kadınlar tarafından vefat etmiş yakınlarının ruhlarına hediye edilmek üzere türbe gibi mekânlarda gerçekleştirilen Kur’an tilaveti vakıflarının bir örneği olmasıdır. Bu vakıflar vakfedenin vefat eden yakınına vefâsını gösterir.
Türk arşiv belgelerine göre 1923-1939 yılları arasında Türkiye ve Almanya ticari ilişkileri: Savaş, kriz ve anlaşmalar
(2023) Çankaya Bayraklı, Zehra; Keleş Yıldız, Sema
Birinci Dünya Savaşı’nda müttefik olan Almanya ve Türkiye’nin ilişkileri savaşın neticesinde kesintiye uğrasa da, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının akabinde iki ülke arasında dostluk ve ticaret anlaşmaları için müzakerelere başlanmıştır. Makalede Türkiye ve Almanya’nın 1923-1939 yılları arasında geliştirdiği ticari ilişkiler, savaş sonrası süreç, 1929 Büyük Buhranının etkileri, geçici (modüs vivendi) ve esas ticaret anlaşmaları, kliring sözleşmeleri ve Berlin Türk Ticaret Odası’nın faaliyetleri üzerinden incelenmiştir. Temel kaynaklar olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi ve Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşivi’nden elde edilen belgelerin kullanıldığı çalışmada 1923-1939 yılları arasında Türkiye ve Almanya’nın ticari ilişkilerinin gelişimi arşiv belgeleriyle desteklenerek analiz edilmeye çalışılmıştır.
İktisadi ve sosyal yönleriyle nakşidil Valide Sultan Sıbyan mektepleri
(2023) Çankaya Bayraklı, Zehra
In this study, the functioning of the two primary schools serving in the Nakşidil Valide Sultan Foundations is tried to be determined based on primary sources. The main sources used are the endowments and books of the Nakşidil Valide Sultan Foundations in the General Directorate of Foundations, the accounting books and separate documents in the Prime Ministry Ottoman Archives, the documents in the Topkapı Palace archive, the records of the foundation's correspondence with the ministries, and various archive documents including repair and modification works were used. Many scientific theses, articles and monographs written on the subject are used as secondary sources. Nakşidil Valide Sultan Foundations has three endowments. Two endowments belong to the foundation, which consists of a mosque, primary school, fountain and legal institution located in Istanbul Ayvansaray. The third endowment, unlike the other two, belongs to the foundation that Sultan Mahmud II established on 5 August 1819 in the name of his mother after the death of Nakşidil Valide Sultan. This foundation is known as the Nakşidil Valide Sultan Complex that consists of a mausoleum, a fountain, a fountain, a primary school and three rooms used by the mausoleums. Most of the charitable works of the Nakşidil Valide Sultan Foundations have survived to the present day. The mosque built by Nakşidil Valide Sultan in Ayvansaray is known today as Ebu Zer Gıfari Mosque. The restoration of the Nakşidil Valide Sultan Complex in Fatih has recently been completed. The primary school and the tombs' rooms serve as a girl's Qur'an course under the Presidency of Religious Affairs today.
Türkiye’de e-ticaretten e-ihracata dönüşüm: Mevcut durum, engeller ve çözüm önerileri
(Değişim Yayınları, 2020) Nuroğlu, Elif; Nuroğlu, Hüseyin Hayri; Ay, Sema; Yıldırır Keser, Hilal
20.yy sonlarında, teknolojik gelişmenin geldiği nokta, ticarette yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. İnternetin gelişimi ve kullanımının yaygınlaşmasıyla ticaret yöntemleri değişmiş, geleneksel ticaret, e-ticarete yönelmiş ve aynı yönelim uluslararası ticarete de yansımıştır. Teknolojik gelişmelerin günlük yaşamın her alanında bilgisayar kullanımını zorunlu hale getirmesi ile ticarette yeni bir dönem başlamış uluslararası ticarette elektronik ticaret (e-ticaret) stratejik bir önem kazanmıs?tır. Elektronik ticaretin ekonomik ve toplumsal hayatta giderek daha fazla yer edinmesine bağlı olarak işletmeler, tüm tüketicilere ve diğer işletmelere daha ucuz ve kolay bir şekilde ulaşma olanağı elde etmiş ve zamanı etkin kullanmaya başlamışlardır. Elektronik ortamda üretim, pazarlama ve dağıtım faaliyetlerinin maliyetleri düşürmesi nedeniyle e-ticaret, işletmelere ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet üstünlüğü sağlamıştır. Bu sayede e-ticaret büyümeye ve yaygınlaşmaya devam ederek dünyada ticaret anlayışını yeniden şekillendirmiştir. E-ticaret, ekonomide bir itici güç olarak yeni iş imkânlarını da beraberinde getirmektedir. E-ticaretin ekonomilere olan olumlu katkıları, ülkelerin elektronik ticaretin gelişmesi yolunda sürekli olarak yeni önlemler alması ve düzenlemelere gitmesi ile doğru orantılıdır. Bu kitap, ticarette dijital dönüşüm sürecinde tüm yönleri ile e-ticareti ele alarak araştırmayı hedeflemektedir. Amaç, e-ticaretin yeni açılımlarına ıs?ık tutmak, teknolojik ve hukuksal yapısı, sosyal ve kültürel boyutu, vergisel boyutu, ulusal ve uluslararsı boyutu gibi pek çok açıdan e-ticaret konusunda Türkçe yayınlanmıs?eserlere yeni ve güncel bir katkı sunmaktır.
The low female representation in senior roles in Turkey: A discussion under the framework of the glass ceiling syndrome
(Peter Lang, 2019) Nuroğlu, Elif; Başaran, Nurgül; Çatak, Çiydem
The contributing authors in this book emphasize that in Turkey the female labor force participation rate is distinctly lower than in advanced economies despite a significant improvement in the last decade. The indicated data evoke several simple questions. Firstly, what's holding women back? What are the impediments to female labor force participation that cause the gender gap in employment? Secondly, what are the costs of lower economic participation of women for themselves, their families and the economy as a whole? We hope that identifying and assessing factors that enhance or mute labor force participation of women can open important policy insights.
Kuznets and environmental kuznets curves for developing countries
(Springer, 2017) Nuroğlu, Elif; Robert, Kunst
Under the Kuznets Curve hypothesis, as an economy develops, income inequality increases initially during early development or industrialization phases and then tends to decline as the country attains a higher level of GDP per capita. Thus, inequality follows an inverted U-shape by first increasing and then declining as a function of GDP per capita. The environmental Kuznets Curve, on the other hand, shows the relationship between environmental quality and economic development. The hypothesis is that the environmental quality worsens up to some income levels as the country undergoes the industrialization process. The aim of this chapter is to consider a cluster of countries in a comparable situation and to estimate the Kuznets curve and the Environmental Kuznets Curve. Our cluster consists of Turkey, Azerbaijan, Iran, Bulgaria, Romania, Mexico, and Gabon. The situation of the developing countries in the cluster is analyzed in terms of sustainability, as an economy facing increasing pollution or ever increasing inequality would not be sustainable. Our data do not generally support the idea of classical or environmental Kuznets curves that are inverse U. Rather, it emphasizes that there is a trade-off between the environment and equality. It appears that pollution and inequality are correlated features, with some countries under study heading toward more equality but also increasing emission and pollution, while other countries tidy up their environments but are becoming increasingly unequal. Therefore, it is suggested that current optimal policy would have to choose a compromise between the two conflicting targets.
Balkanlarda Almanya ve Türkiye ihracat ve yatırımlar
(Seta Yayınları, 2016) Nuroğlu, Elif; Nuroğlu, Hüseyin Hayri
Dünya mal ve hizmet ihracatında şampiyonluğa oynayan Almanya’nın kendisinden çok daha düşük bir ihracat hacmine sahip Türkiye ile bazı bölgelerde ticari çıkar çatışması yaşamakta olduğu savından hareket eden bu çalışma, Türkiye ve Almanya’nın Balkan ülkeleri ile olan ihracat hacimleri ve ihracata konu olan mal kalemlerini kıyaslayarak, iki ülke arasındaki ticari rekabeti mercek altına almakta ve bu iki ülkenin birbirleri için Balkanlar bölgesinde tamamlayıcı bir rolde mi yoksa rakip mi olduklarını analiz etmektedir. Bu raporda Türkiye ve Almanya’nın Bulgaristan, Sırbistan, Bosna-Hersek, Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Hırvatistan, Romanya, Karadağ ve Yunanistan’a 2008-2015 yılları boyunca gerçekleştirdikleri ihracat hacimleri ve ihraç kalemleri incelenecek ayrıca söz konusu ülkelerdeki Türk ve Alman yatırımlarının miktarları kıyaslanacaktır. Türkiye genel olarak AB ülkeleri, özelde de Almanya’nın etki alanına girmiş olan Balkan piyasalarına nüfuz etme mücadelesine oldukça geç başlamıştır. Bu da bölge ülkelerindeki yatırım fırsatları ve yerel pazarların büyük bir kısmının çoğunlukla paylaşıldığı anlamına gelmektedir. Bu sebeple Türkiye ile Almanya arasında Balkanlarda halihazırda ciddi seviyede bir rekabet olduğu söylenemez. Ancak bazı alanlardaki ihracat eğrileri inceleme periyodunda gösterdikleri ivmeyle devam ederse iki ülke sektörlerinin ilerleyen yıllarda bazı pazarlarda ciddi rakip olma potansiyeli mevcuttur.
TQM und ISO 9000 im krankenhaus: Am beispiel von zwei krankenhäusern in Österreich und in der Türkei
(AV Akademikerverlag, 2013) Nuroğlu, Elif
Krankenhäuser haben in den letzten Jahren im Dienstleistungssektor an Bedeutung gewonnen. Sowohl die medizin-technischen Leistungen, als auch die Hotelleistungen werden nun als primäres Ziel des Krankenhauses betrachtet. Andererseits wurden vor diesen Veränderungen in allen Business-Sektoren Standardisierungs- und Qualitätskontrollbewegungen eingeleitet. Seit den 1920er Jahren entwickelte sich die Philosophie des Total Quality Management (TQM). Aus diesem Ansatz bildeten sich die ISO 9000 Normen heraus. In vorliegender Arbeit ist der Aufbau und Nutzen des ISO 9000 Qualitätsmanagement-System im Krankenhaus untersucht. Es sind QM-Systeme zweier Krankenhäuser in verschiedenen Ländern, nämlich in der Türkei und in Österreich, verglichen. Aus unseren Beobachtungen können folgende Schlusspunkte abgeleitet werden. (i) Bei der nicht ausreichenden Infrastruktur und nicht Bereitstellung von notwendigen Ressourcen kann das ISO 9000 QM-System die erwarteten Ziele nicht liefern. (ii) Haben zwei Krankenhäuser mit sehr unterschiedlichen Qualitätsniveaus das gleiche ISO Zertifikat, wird es vielleicht nützlich sein, die Zuverlässigkeit und Vertrauenswürdigkeit der ISO Kriterien noch ein Mal zu überprüfen. (iii) Bei der Nachfrage über Kapazität in jedem Bereich sowie im Gesundheitswesen ist es zu erwarten, dass das Qualitätsniveau sinkt.
Avrupa yeşil mutabakatı ve ikiz dönüşüm çerçevesinde akıllı şehirler
(Nobel Yayıncılık, 2022) Nuroğlu, Elif; Nuroğlu, Hüseyin Hayri; Bektaş, Nihal
2050 yılına kadar yeşil ve dijital dönüşüm ekseninde kendisini tamamen dönüştürmeyi planlayan AB bu iki dönüşümü son zamanlarda ‘İkiz Dönüşüm’ olarak adlandırmaya başladı. Bu strateji ile 2050 yılında dünyanın ilk karbon-nötr kıtası olmayı hedefleyen AB, dünyanın kaynaklarını sömüren hırslı bir büyüme değil, aksine çevreyi önceleyen karbon-nötr bir büyüme tasarlamaktadır. Akıllı ve dirençli şehirler yaratmanın yegâne yolu ikiz dönüşümü başarılı bir şekilde uygulamaktır. Giderek akıllanan şehirlerin üretim ve tüketim ihtiyaçlarının insana yaraşır şekilde karşılanması, bunu yaparken de dünyamıza minimum zarar verilmesi birincil hedeftir. Bu yolculukta dijital teknolojilere yapılan yatırımlar bir zorunluluk, neticede elde edilecek çevresel fayda ise nihai hedef olan mutlu insan tasavvurunu tamamlayan bir unsurdur. Geleceğin yaşam alanları olan akıllı ve dirençli şehirlerin alt yapısı için gereken ürün ve hizmetler devasa bir pazar anlamına gelmektedir. Her aktör bu pazarda ya üreten ya da tüketen konumunda olacaktır. Bu bakımdan ihtiyaçların bir an önce öngörülerek gerekli yatırımların yapılması ve akıllı şehirlerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla fikir, ürün ve hizmet üretilmeye başlanması gerekmektedir.
EU's engagement with the western Balkans: Focus on the EU's new trade policy
(International University of Sarajevo, 2022) Nuroğlu, Elif; Topçu, Emel; Muhasilovic, Jahja; Mulalic, Muhidin
This chapter analyzes the EU’s economic and trade relations with the Western Balkans and discusses the declining interest of the EU in the Western Balkans in the last decade and the reasons behind it. Moreover, it demonstrates the volume of the actual EU-Western Balkans trade. Although it seems that the EU politically sidelined the EU accession of the Western Balkans countries, the Balkans region still appears to be important in the EU’s new trade policy. The new EU strategy, which was announced in February 2021, focuses on closer cooperation with regard to the green and digital transitions. The EU plans to modernise its trade and investment relations with the whole world as well as with the Western Balkan countries that are interested in more integration with the European Union. Hence, the green and digital transformation prospect of the EU will move the accession process of Western Balkan countries to a new phase. If Western Balkan countries can adopt, this will further green and digital transformation of the Western Balkans and turn them into more modern, environment-friendly and sustainable economies.
Effects of exchange rate volatility on international trade flows evidence from panel data analysis and fuzzy approach
(2018) Nuroğlu, Elif; Kunst, Robert M.
The aim of this paper is to analyze the effects of exchange rate volatility on international trade fl ows by using two different approaches, the panel data analysis and fuzzy logic, and to compare the results. To a panel with the cross section dimension of 91 pairs of EU15 countries and with time ranging from 1964 to 2003, an extended gravity model of trade is applied in order to determine the effects of exchange rate volatility on bilateral trade fl ows of EU15 countries. The estimated impact is clearly negative, which indicates that exchange rate volatility has a negative infl uence on bilateral trade fl ows. Then, this traditional panel approach is contrasted with an alternative investigation based on fuzzy logic. The key elements of the fuzzy approach are to set fuzzy decision rules and to assign membership functions to the fuzzy sets intuitively based on experience. Both approaches yield very similar results and fuzzy approach is recommended to be used as a complement to statistical methods.

Güncel Gönderiler