Yazar "Purrer, Christina" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
  • Küçük Resim
    Öğe
    Deutsch unternehmen als soziale akteure bei der integration von flüchtlingen
    (Türk-Alman Üniversitesi, 2017) Purrer, Christina; Maletzky, Martina
    Bu tez çalışması, mültecilerin işgücü pazarına uyumunda alan işletmelerinin sosyal sorumluluğu üzerine yapılmış bir araştırmaya dayanmaktadır. 2015 yılında başlayan Avrupa'ya göç hareketleri Almanya'da çeşitli siyasi, ekonomik ve sosyal sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Buradan hareketle, çalışmanın amacı, toplumsal sorunlarla mücadele etme konusunda özel sektörün rol ve sorumluluklarına dikkat çekmektir. Öncelikle, konu ile ilgili kurumsal sosyal sorumluluk ve kriz dönemlerinde – 2015 yılında bir milyondan fazla mülteci ile ilgili ortaya çıkan sorunlar gibi – dayanışmanın ve kurumsal işbirliğinin önemi teorik olarak açıklanmıştır. Araştırmanın uygulama aşamasında, 11 firma ile mülakat yapılarak, Alman şirketlerinin mülteci entegrasyonu ile ilgili gayretleri, motivasyonu ve bu konuda gösterdikleri dayanışmacı yönleri incelenmiştir. Bu tez çalışmasının hedefi, Alman iş dünyasında "Wir zusammen" (hepberaber) dayanışması projesi kapsamında, Alman şirketlerin neden mültecilerin entegrasyonuna gayret etmelerini ve hangi amaçlarla ‚Wir zusammen' işbirliğine dahil olmalarını göstermektir. Araştırmanın bulgularına göre, Alman özel sektör temsilcilerinin sosyal sorumlulukları gereği mültecilerin entegrasyonunu cidiye aldıkları ortaya çıkmıştır. Bunun çeşitli nedenleri olmakla birlikte, özellikle kamuoyunda yaşanan iş gücü arz-talebinde denge arayışı, nitelikli insan gücü istihdamı, küçük ve ortaboy işletmelerin yönetiminde yaşanan bazı sorunlara göre farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir. Özellikle kolay iş gücüne erişebilme fırsatı bazı işletmeler için en büyük güdüleyici unsur olmuştur. Bazı işletmeler toplumsal baskı yüzünden sosyal sorumluluk üstlenmeye mecbur olduklarını ifade ederken, bir kısmının aktif bir şekilde sosyal sorunlara bir çözüm bulma gayreti içinde olduklarına yönelik beyanları bulunmaktadır. Mültecilere bir fırsat verme gibi fedekarca yaklaşım hemen hemen tüm işletmelerde görülmüştür. Şirketlerin ‚Wir zusammen' işbirliğine dahil olmalarının birincil amacı dayanışma olmadığı, onları motive eden unsurun daha çok artan görünürlük-tanınırlılık ve dolayısıyla pazarlama avantajıdır. Şirketler işbirliğinin toplumsal etkisini duyuyor ve destekleniyorlar, fakat bu ağı dayanışma faaliyetleri gerçekleştirmek için kullanmıyorlar. Yine de bu ağ, özellikle çok uluslu şirketler ve orta ve küçük boy işletmeler arasında kurumsal sosyal sorumluluk konusunda yeni anlaşmaları sürdürüyor. Bu tez çalışması, kurumsal sosyal sorumlulukla ilgilenen bilimsel yazına yeni bir uygulama alanını sunarak tartışmanın artmasını sağlıyor. Hem de gelecek araştırmalara yeni perspektifler açıyor. Örneğin, ticaret ve siyaset arasındaki diyalogun uzun vadeli bir incelemesi ve ‚Wir zusammen' ağına topluma ve şirketlere etkisini analiz etmesi yararlı olacaktır.