Yazar "Klein, Karen" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 75 jahre grundgesetz - tagungsbericht zum geburtstag der Deutschen verfassung(2024) Kretschmer, Joachim; Aydın, Taner; Klein, Karen; Schuster, SusanneOn May 23, 2024, the Constitution of the Federal Republic of Germany (“Grundgesetz”) celebrated its 75th birthday. To honor this occasion, the long-term lecturers of the German Academic Exchange Service (DAAD) held a conference at the Faculty of Law of the TurkishGerman University (TDU/TAÜ), moderated by Joachim Kretschmer. After a short introduction summarizing the historical context of the German Constitution and its most important statements, four presentations took place, focusing on constitutional law, civil law, environmental protection and criminal law. These topics included the Lüth judgement (indirect third-party effect of fundamental rights), the Soraya decision (judicial development of the general right of personality), the climate decision (climate protection and intertemporal guarantees of freedom) and the penal system decision (prisoners as holders of fundamental rights)Öğe ALMANYA’DA UYUMLULUK – GİRİŞ(Türk-Alman Üniversitesi, 2019) Klein, KarenUyumluluk, yüksek zarar ve itibar kaybı potansiyeli nedeniyle Alman şirketleri için önemli bir konudur. Günümüzde özellikle yolsuzluk ve antitröst yasası ihlalleri söz konusu olduğunda, uyumluluk ihlalleri için kesilen para cezaları 1 milyar Euro seviyesine kadar çıkabilmektedir. Ayrıca, uyumluluk ihlallerinin tespit edildiği şirketler Alman medyasında haber haline gelmekte ve bu da şirketlerin itibarının ciddi şekilde zarar görmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, temel uyumluluk hedeflerinden biri, uygun, risk bazlı bir uyum organizasyonu (önleyici uyumluluk) oluşturarak önceden sorumluluğu önlemektir. Buna rağmen uyumsuzluk sorunları ortaya çıkarsa, bunların da tespit edilip çözülmeleri gerekmektedir (baskıcı uyumluluk).Öğe ANONİM ORTAKLIKLAR HUKUKUNDA İŞ İNSANI KARARI(Türk-Alman Üniversitesi, 2019) Klein, KarenTemeli Amerikan yargı içtihatlarına dayanan business judgment rule, şirket yöneticilerine aldıkları ticari kararlar bakımından sorumluluk muafiyeti sağlamaktadır. İş insanı kararı, Alman Federal Yüksek Mahkemesi tarafından 1997 yılında benimsenmiş ve 2005 yılında da AktG (Alman Paylı Ortaklıklar Kanunu) md. 93 f. 1 c. 2’ye eklenmiştir. Bu hüküm uyarınca yönetim kurulu üyelerinin, ticari bir karar alırken bu kararın yeterli bilgiye dayandığı ve şirketin menfaatine olduğunu düşünmelerinde bir beis olmadığı durumda düzenli ve bilinçli bir yöneticinin özenini ihlal etmedikleri kabul edilmektedir. Bu makalede şartları ve hukuki sonuçları ana hatlarıyla incelenmeden önce kısaca iş insanı kararının gelişimi ve amacı ele alınacaktır. İş insanı kararı, hem iş hayatı hem de hukuk uygulaması bakımından oldukça önemli olsa da konuyla ilgili pek çok soru cevapsız kalmaktadır. Mevcut şirketler hukuku literatüründe genel olarak; bir ticari karardan bahsedilebilmesi için hangi kriterlerin konması gerektiği, yönetim kurulunun ilgili kararı alırken dayandığı bilginin ne kadar kapsamlı olması gerektiği ve mahkemelerin ticari kararları kontrol yetkisinin sınırları gibi hususlar tartışılmaktadır. Literatürde sorumluluk muafiyetinin, belirsiz hukuki bir durumdan kaynaklanan risklere (“legal judgment rule”) veya uyumluluk ihlallerindeki sorumluluk hallerine (“organizational fault") uygulanabilir olup olmadığı da tartışmalıdır.Öğe Compliance in Deutschland-eine einführung(Türk-Alman Üniversitesi, 2019) Klein, KarenUyumluluk, yüksek zarar ve itibar kaybı potansiyeli nedeniyle Alman şirketleri için önemli bir konudur. Günümüzde özellikle yolsuzluk ve antitröst yasası ihlalleri söz konusu olduğunda, uyumluluk ihlalleri için kesilen para cezaları 1 milyar Euro seviyesine kadar çıkabilmektedir. Ayrıca, uyumluluk ihlallerinin tespit edildiği şirketler Alman medyasında haber haline gelmekte ve bu da şirketlerin itibarının ciddi şekilde zarar görmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, temel uyumluluk hedeflerinden biri, uygun, risk bazlı bir uyum organizasyonu (önleyici uyumluluk) oluşturarak önceden sorumluluğu önlemektir. Buna rağmen uyumsuzluk sorunları ortaya çıkarsa, bunların da tespit edilip çözülmeleri gerekmektedir (baskıcı uyumluluk).Öğe Der Haakjo?ringsko?d-fall und der grundsatz Falsa Demonstratio Non Nocet(Türk-Alman Üniversitesi, 2020) Klein, Karen1920'de Alman İmparatorluk Yüksek Mahkemesi (Reichsgericht), "Haakjöringsköd" olarak bilinen ve irade beyanlarının yorumlanması alanında kilit bir içtihada dönüşecek bir dava hakkında karar verdi. Öyle ki, 100 yıl sonra bile, bu dava, yanlış niteleme zarar vermez (falsa demonstratio non nocet) ilkesini açıklığa kavuşturmak için Alman Medeni Kanunu’nun (BGB'nin) genel kısmına ilişkin (1. Kitap) sayısız ders kitabında ele alınmıştır. Bu ilkeye göre, tarafların başka bir şeyi istedikleri konusunda hemfikir olması durumunda nesnel olarak beyan edilen şey belirleyici değildir; bu kural “yanlış niteleme zarar vermez” cümlesi ile özetlenebilir. Bu cümle ilk bakışta apaçık görünebilir. Bununla birlikte Haakjöringsköd davasının somut etkileri ancak bu davanın tarihsel geçmişi göz önünde bulundurulduğunda anlaşılabilir. Benzer şekilde, falsa demonstratio non nocet ilkesi, ancak hukuki işlem doktrini ve özellikle yorumlama temel ilkeleri kapsamında ele alındığında anlaşılabilir. Son olarak, Alman mahkemelerinin falsa demonstratio ilkesini uygulayıp uygulamadığını ve hangi davalarda uyguladığını belirlemek için içtihat uygulamasına bir göz atmak bu konu bakımından faydalı olacaktır.Öğe Der Vertrag mit Schutzwirkung zugunsten Dritter im deutschen Recht(Türk-Alman Üniversitesi, 2021) Klein, KarenÜçüncü kişiyi koruyucu etkili sözleşme, Alman haksız fiil hukukundaki mevcut zayıflıkları telafi etmek için geliştirilmiştir. Sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişiyi sözleşmenin tarafları arasındaki sözleşme (ve öncesi) kurulan ilişkiye dâhil etmeye yarar. Borçlu açısından hakkaniyete aykırı sonuçlara yol açabilecek sorumluluk risklerini bertaraf etmek için üçüncü kişiyi koruyucu etkili sözleşme, ancak kısıtlayıcı kriterlere uyulması halinde uygulanabilir. Bu kriterler karşılanırsa, üçüncü kişi hiçbir zaman sözleşmeye taraf olmadığı halde veya olmasına gerek olmadan sözleşmesel (veya sözleşme öncesi) sorumluluk temelinde tazminat talebinde bulunabilir.Öğe Die business judgment rule im deutschen aktienrecht(Türk-Alman Üniversitesi, 2019) Klein, KarenTemeli Amerikan yargı içtihatlarına dayanan business judgment rule, şirket yöneticilerine aldıkları ticari kararlar bakımından sorumluluk muafiyeti sağlamaktadır. İş insanı kararı, Alman Federal Yüksek Mahkemesi tarafından 1997 yılında benimsenmiş ve 2005 yılında da AktG (Alman Paylı Ortaklıklar Kanunu) md. 93 f. 1 c. 2’ye eklenmiştir. Bu hüküm uyarınca yönetim kurulu üyelerinin, ticari bir karar alırken bu kararın yeterli bilgiye dayandığı ve şirketin menfaatine olduğunu düşünmelerinde bir beis olmadığı durumda düzenli ve bilinçli bir yöneticinin özenini ihlal etmedikleri kabul edilmektedir. Bu makalede şartları ve hukuki sonuçları ana hatlarıyla incelenmeden önce kısaca iş insanı kararının gelişimi ve amacı ele alınacaktır. İş insanı kararı, hem iş hayatı hem de hukuk uygulaması bakımından oldukça önemli olsa da konuyla ilgili pek çok soru cevapsız kalmaktadır. Mevcut şirketler hukuku literatüründe genel olarak; bir ticari karardan bahsedilebilmesi için hangi kriterlerin konması gerektiği, yönetim kurulunun ilgili kararı alırken dayandığı bilginin ne kadar kapsamlı olması gerektiği ve mahkemelerin ticari kararları kontrol yetkisinin sınırları gibi hususlar tartışılmaktadır. Literatürde sorumluluk muafiyetinin, belirsiz hukuki bir durumdan kaynaklanan risklere (“legal judgment rule”) veya uyumluluk ihlallerindeki sorumluluk hallerine (“organizational fault") uygulanabilir olup olmadığı da tartışmalıdırÖğe Hukuki Görüşlerde Yönetici Özeti(Turk-Alman University, 2024) Klein, KarenŞirketler ve kamu otoritelerindeki karar vericilere yönelik hazırlanan hukuki bir görüşün başında genellikle bir yönetici özeti yer alır. Peki, yönetici özeti nedir ve nasıl yazılır? Aşağıdaki açıklamalar bu sorulara bilimsel bir bakış açısından yaklaşmaktan ziyade deneyim ve uygulamadaki en iyi örneklere dayanmaktadır.