Die charismatische herrschaft, recht und gewalt: Eine vergleichende annäherung
Künye
Candan, Tolga ve Aytekin, Hüsnü Yavuz (2018). Die charismatische herrschaft, recht und gewalt: Eine vergleichende annäherung. Annales de la Faculté de Droit d’Istanbul içerisinde 49 (66), 217-225. Istanbul: Istanbul University Press.Özet
Max Weber, who has contributed significantly to sociology, who established a broad conceptual frame in sociology and
who developed a consistent social sciences philosophy, has brought on an authority type in order to identify how society
and epochs are determined by various social authority styles. In this study, among different leadership styles, charismatic
authority is prominent, that is arose through superior qualifications such as sacredness and heroism; and that causes
society to submissively bind to him in a situation of crisis.
Hannah Arendt and Walter Benjamin, in spite of not having developed parallel thoughts, are among the most productive
politic philosophers of the 20th century. The subject of this paper is a reading of the charismatic type of leadership of Max
Weber and his way of executing laws in terms of Arendt and Benjamin’s criticism on violence. Sosyolojiye önemli katkılar sağlamış, bir bilim olarak sosyolojinin genel kavramsal çerçevesini çizmiş ve tutarlı bir sosyal
bilimler felsefesi geliştirmiş olan MaxWebertoplum ve çağların nasıl farklı toplumsal otorite biçimleriyle belirlendiğini
tespit etmek için bir otorite tipi geliştirmiştir. Bunlar içerisinden liderin kutsallık, kahramanlık gibi üstün nitelikleri sonucu
ortaya çıkan ve daha çok istikrarsızlık ve kriz dönemlerinde halkın bu lidere tam bir teslimiyet içinde bağlanmaları
sonucunu doğuran karizmatik otorite tipi bu çalışma açısından özellikle ön plana çıkmaktadır.
HannahArendt ile Walter Benjamin ise birbirlerine paralel düşünceler geliştirmiş olmamakla birlikte 20. Yüzyılın en
üretken politik felsefe düşünürleri arasında yer almaktadırlar. MaxWeber’in karizmatik otorite tipi ve onun hukuk ortaya
koyma biçiminin Arendt ile Benjamin’in şiddet eleştirisi üzerinden bir okunmasının ve değerlendirilmesinin yapılması bu
çalışmanın konusunu teşkil etmektedir.