Arbeit in der corona-krise – chancen und risiken deutscher und türkischer home-office-kultur
Citation
Rörup, Jana (2021). Arbeit in der corona-krise – chancen und risiken deutscher und türkischer home-office-kultur. Türk-Alman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.Abstract
2020 ve 2021 yıllarında yaşanan pandemide, ilk defa dünya geneline dağılmış bir çok kuruluşla ve görev alanlarına göre tamamen dağıtılmış ekiplerle, Covid-19'a karşı dünya çapında bir mücadele verilmiş olması nedeniyle, bu mücadele, şu ana kadar eşi benzeri görülmemiş bir doğal deney olarak dikkate alınmalıdır (DeFilippis ve ekibi, 2020). Bu kapsamda, tüm dünya genelinde binlerce organizasyonun ve milyonlarca çalışanın, çok kısa bir süre içerisinde home ofis ve benzer şekilde, uzaktan çalışma kavramlarıyla tanışmaları ve bu yeni yöntemleri uygulamaları gerekmiştir. Ancak, başarılı bir sanal çalışma, sadece teknolojik altyapıya bağlı değildir, aksine benzer şekilde, buna etki eden örneğin ulusal kültür gibi bir çok farklı faktörlere de bağlıdır (Carillo ve ekibi, 2020). Bu yüksek lisans tezinde, kültürel konuların sanal çalışma (pandemi kapsamındaki) üzerindeki etkileri, Türk ve Alman bireylerin deneyimlerine baz alınarak, ele alınmaktadır. Bunun için, aşağıda belirtilen sorular kullanılmıştır: Covid 19
pandemisi dönemindeki home ofis dönüşümü kapsamında seçilen Türk ve Alman
çalışanların arasında kültüre bağlı farklılıklar görüldü mü? Cevabınız evetse, bunların sanal çalışmanın başarılı olmasına veya sanal çalışmanın önünde engeller oluşmasına, ne ölçüde etkileri oldu?
Bu amaç doğrultusunda, Mayring'e (2016) göre nitelik içerik analizine dayanan nitel bir çalışma gerçekleştirilmiştir, işbu kapsamda farklı organizasyonlardan gelen 7'si Türk ve 5'i Alman olmak üzere toplam 12 çalışanın deneyimleri, bu konuya ilişkin olarak gerçekleştirilen görüşmeler şeklinde kayıt altına alındı ve bunlar, Hofstede'nin (1980), Hall'in (1981) ve diğer kültürel-teorik çerçevelerin bakış açıları
bakımından düzenlenerek, değerlendirildiler. Bu analiz, home ofis çalışmasına ve benzer şekilde, sanal çalışmaya uyumun üzerinde kültürel etkinin bulunduğunu göstermiştir. Ancak, kültürel boyutlar
arasındaki etkileşimlere büyük ölçüde bağlı olmaları nedeniyle, sanal çalışmanın başarılı olmasında veya sanal çalışmanın önünde engel oluşmasında neden oluşturabilecek ve evrensel olarak geçerli kabul edilebilecek, hiç bir etken tanımlanamamıştır. Bununla birlikte, Türkiye gibi daha toplumsal ve dişil bir yapıya sahip olan ülkelerde sosyal etkileşimlerin ve ilişkilerin sanal dünyada da sürdürülmesinin, nispeten daha kolay başarılabildiğini, buna karşın, daha bireysel ve eril bir yapıya sahip olan kültürlerde ise, görev yönetimi, kişisel gelişimin ilerletilmesi ve özyönetim konularına daha fazla önem verildiği, söylenebilmektedir.Bu durum, kültürün etkisinin sadece sanal ekiplerdeki yönetici güçler için ilgili kültürel kapsamla ilişkili olarak kendi ekiplerini uygun tedbir ve önlemlerle geliştirme olanağı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda yeni yönetim kavramları üzerinde de ne kadar güçlü ve etkili olabildiğini, göstermektedir. Ancak, home ofis çalışma dönüşümü sırasında bir bireyin üzerinde potansiyel olarak etki edebilecek
tüm faktörlerin tamamının henüz daha analiz edilememiş olmaları ve benzer şekilde, henüz daha yeteri kadar uzun bir süre dikkate alınmamış olmaları nedeniyle, bu çalışmanın sonuçları, daha fazla araştırma yapılmasını gerektirmektedir. Die Pandemie 2020 und 2021 ist als ein beispielloses natürliches Experiment zu betrachten. Denn durch Covid-19 wurden für das erste Mal viele Organisationen auf der ganzen Welt, mit einer vollständig verteilten Belegschaft konfrontiert(DeFilippis et al. 2020). Somit mussten Millionen Mitarbeiter und tausende Organisationen weltweit innerhalb von kürzester Zeit sich mit dem Konzept des HomeOffices, bzw. Telearbeit, befassen. Erfolgreiches virtuelles Arbeiten hängt dabei nicht nur von der technologischen Infrastruktur ab, sondern auch von vielen ande ren Einflussgrößen, wie zum Beispiel der Nationalkultur. (Carillo et al. 2020)Diese Masterarbeit beschäftigt sich mit der Beeinflussung von kulturellen Aspekten auf das (pandemiebedingte) virtuelle Arbeiten, bezogen auf die deutschen und türkischen individuellen Erfahrungen. Hierfür wird folgende Fragestellung herangezogen: Lassen sich bei ausgewählten türkischen und deutschen Arbeitnehmern kulturell bedingte Unterschiede bei der Umstellung von Home-Office in Zeiten der Covid-19-Pandemie ablesen? Wenn ja, inwieweit sind diese Erfolgsfaktoren oder Barrieren für das virtuelle Arbeiten?Hierfür wurde eine qualitative Untersuchung, orientiert an der qualitativen Inhaltsanalyse nach Mayring (2016), durchgeführt, wofür Erfahrungen von 12 türkischen (7) und deutschen (5) Mitarbeitern aus unterschiedlichen Organisationenin Form von leitfadenunterstützten Interviews aufgenommen und ausgewertet wurden. Anschließend wurden diese Ergebnisse auf die kulturellen Aspekte von Hofstede (1980), Hall (1981), und anderen kulturtheoretischen Rahmenwerken ausgelegt.Aus der Analyse ergab sich, dass ein kultureller Einfluss auf die Adaption von Home-Office bzw. virtuellen Arbeiten besteht. Dabei lassen sich jedoch keine universalen Erfolgsfaktoren oder Barrieren identifizieren, denn diese sind stark abhängig von dem Wechselspiel der kulturellen Dimensionen untereinander. Es lässt sich jedoch feststellen, dass kollektivistische und feminine Gesellschaften, wie die Türkei eine ist, den Erhalt von sozialen Interaktionen und Beziehungen in der Virtualität leichter sicherstellen können, während individualistische und maskuline Kulturen größeren Wert aufAufgabenmanagement, persönliche Weiterentwicklung und Selbstmanagement legen. Dies zeigt nicht nur die Möglichkeit für Führungskräfte in virtuellen Teams des jeweiligen kulturellen Kontextes, ihre Teams durch entsprechende Maßnahmen zu entwickeln, sondern weist auch darauf hin, wie stark der Einfluss der Kultur auf neue Managementkonzepte sein kann. Da jedoch nicht alle Faktoren, die sich potenziell auf das Individuum bei der Umstellung in das Home-Office-Arbeiten auswirken, analysiert wurden und ebenfalls nicht über einen längeren Zeitraum betrachtet wurden, fordern die Ergebnisse dieser Arbeit weiterführende Untersu chungen. The pandemic in 2020 and 2021 can be seen as an unprecedented natural experiment, as Covid-19 confronted many organisations around the world with a fully distributed workforce for the first time (DeFilippis et al. 2020). Thus, millions of employees and thousands of organisations worldwide had to deal with the concept of home office or teleworking within a very short period of time. Successful virtual
working depends not only on the technological infrastructure, but also on many other factors, such as national culture. (Carillo et al. 2020) This master thesis deals with the influence of cultural aspects on (pandemicrelated) virtual working, related to the German and Turkish individual experiences. For this purpose, the following research question is addressed: Can culturally conditioned differences be identified in selected Turkish and German employees when switching to home office in times of the Covid 19 pandemic? If so, to what extent are these success factors or barriers to virtual working? For this purpose, a qualitative study, oriented on the qualitative content analysis according to Mayring (2016), was conducted, for which experiences of 12 Turkish (7) and German (5) employees from different organisations were recorded and evaluated in the form of guided interviews. Subsequently, these results were interpreted according to the cultural aspects of Hofstede (1980), Hall (1981), and
other cultural theoretical frameworks.The analysis revealed that there is a cultural influence on the adaptation of home office or virtual working. However, no universal success factors or barriers can be identified, as these are highly dependent on the interplay of cultural dimen sions. However, it can be said that collectivist and feminine societies, such as Turkey, find it easier to maintain social interactions and relationships in virtuality, while individualist and masculine cultures place greater emphasis on task management, personal development and self-management.This not only shows the possibility for managers in virtual teams of the respective cultural context to develop their teams through appropriate measures, but also indicates how strong the influence of culture on new management concepts can be. However, as not all factors that have a potential impact on the individual in the transition to home office working have been analysed and have also not been considered over a longer period of time, the results of this work call for further research.
Collections
- Tez Koleksiyonu [62]