Advanced mechanical and microstructural characterization of rear bumper material produced from hosehold waste
Citation
Kara, G. (2023). Advanced mechanical and microstructural characterization of rear bumper material produced from hosehold waste. Türk-Alman Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Yüksek Lisans Programı.Abstract
In this study, the usability of the composite material, which is the result of adding an organic
decarbonizer to the talc reinforced polypropylene matrix, as a rear bumper in passenger buses,
is investigated. In this context, it is aimed to obtain a cheap, sustainable and environmentally
friendly composite. The mentioned organic decarbonizer is created from unsorted household
waste and its average carbon footprint is -11.7 kg/CO2eq. The carbon footprint of
polypropylene, which is used as a matrix material, is 2.8 kg/CO2eq. Four observation groups
were formed based on the results of life cycle analyzes and carbon footprint contributions.
These groups are respectively 10% decarbonizer + 20% talc, 20% decarbonizer +15% talc, 25%
decarbonizer + 12% talc and 37% decarbonizer + 10% talc. In order to evaluate its usability as
a rear bumper in passenger buses, advanced mechanical characterization and microstructural
examination of the observation groups were carried out. In order to observe the performance
decrease that may occur due to temperature over time, the same experiments were repeated on
the samples that underwent accelerated thermal aging at 100 ˚C for 7 days. In the results
obtained, it was seen that the decarbonizer behaves in a fibrous structure inside the material,
but is not surrounded by the matrix. At the same time, it was seen that the distribution of the
decarbonizer material in the matrix was random and did not have any orientation. It has been
determined that as the ratio of decarbonizer increases, the matrix-decarbonizer interaction,
which weakens the material by creating stress concentration areas in the material, increases and
this situation deteriorates the mechanical properties of the material. In the tensile tests, impact
tests and bending tests, it was observed that the strength and toughness of the material decreased
as the decarbonizer ratio in the material increased and the talc ratio decreased, as well as the
ductility of the material. As a result of thermal aging, a 1% decrease was observed in tensile
strength in all observation groups, while an increase between 3% and 12% was observed in
elongation at break. In the impact tests, a decrease of up to 18% was observed in the impact
strength of the samples subjected to thermal aging. In the observation group containing 25%
decarbonizer and 12% talc, results were obtained that do not comply with the trend of
deterioration of mechanical properties due to the increasing decarbonizer ratio in the material
in impact strength and flexural strength. The reason for this behavior has not been determined
yet, and this issue will be emphasized in the next study. Bu çalışmada 21. Yüzyılın en büyük problemlerinden biri olarak kabul edilen şirketlerin ve
bireylerin artan karbon ayak izini azaltmaya yönelik geri dönüşüme yeni bir soluk getiren
organik bir decarbonizer’in talc takviyeli polipropilen matrise eklenmesi sonucu ortaya çıkan
kompozit malzemenin yolcu otobüslerinde arka tampon olarak kullanılabilirliği
araştırılmaktadır. Bu bağlamda ucuz, sürdürülebilir, çevre dostu bir kompozit elde edilmesi
amaçlanmıştır. Bahsi geçen organik decarbonizer ayrıştırılmamış ev atıklarından
oluşturulmakta olup ortalama karbon ayak izi -11.7 kg/CO2eq’dir. Matris olarak kullanılan
polipropilen ’in karbon ayak izi ise 2,8 kg/CO2eq’dir. Yaşam döngüsü analizleri sonucu ve
karbon ayak izi katkıları göze alınarak dört adet gözlem grubu oluşturulmuştur. Bu gruplar
sırasıyla 10% decarbonizer + 20% talc, 20% decarbonizer +15% talc, 25% decarbonizer + 12%
talc ve 37% decarbonizer + 10% talc oranlarındadır. Yolcu otobüslerinde arka tampon olarak
kullanılabilirliğini değerlendirmek adına gözlem grupların ileri seviye mekanik karakterizasyon
ve mikroskobik yapı incelemesi yapılmıştır. Zamanla sıcaklığa bağlı meydana gelebilecek
performans düşümünü de gözlemlemek amacı ile 7 gün 100 ˚C hızlandırılmış ısıl yaşlandırma
yapılan numunelerde de aynı deneyler tekrarlanmıştır. Elde edilen sonuçlarda decarbonizer’in
malzemenin içinde fibersi bir yapıda davrandığı fakat matris tarafından sarılmadığı
görülmüştür. Aynı zamanda decarbonizer malzemenin matris içindeki dağılımının da rastgele
olduğu ve bir yönlenmesi olmadığı görülmüştür. Decarbonizer’in oranı arttıkça malzemede
gerilim konsantrasyon oranları yaratarak malzemeyi zayıflatan matris-decarbonizer
etkileşiminin arttığı ve bu durumun malzemenin mekanik özelliklerinin kötüleştiği
saptanmıştır. Çekme testleri, darbe testleri ve eğme testlerinde malzemedeki decarbonizer
alanları arttıkça ve talc oranı azaldıkça malzemenin mukavemetinin ve tokluğunun azaldığı aynı
zamanda duktilitesinin de düştüğü gözlemlenmiştir. Termal yaşlandırma sonucu çekme
mukavemetinde bütün gözlem gruplarında %1 lik bir düşüş gözlemlenirken, kopma uzamasında
%3 ila %12 arasında bir artış görülmüştür. Darbe testlerinde termal yaşlandırmaya tabi tutulan
numunelerde darbe dayanımında %18’e kadar düşüş görülmüştür. 25% decarbonizer ve 12%
talc içeren gözlem grubunun darbe dayanımında ve eğme dayanımında malzemedeki artan
decarbonizer oranına bağlı olarak mekanik özelliklerin kötüleşmesi trendine uymayan sonuçlar
elde edilmiştir. Bu davranışın nedeni henüz belirlenememiş olup gelecek çalışmada bu konuya
ağırlık verilecektir.
Collections
- Tez Koleksiyonu [1]