Anayasacılığımızda 'Yargı bağımsızlığı' ilkesine ilk vurgu: Ferman-ı adalet 1875
Citation
Demirkıran, Eyüp K., Sezer, A. (2023). Anayasacılığımızda 'Yargı bağımsızlığı' ilkesine ilk vurgu: Ferman-ı adalet 1875. Yargıtay Dergisi, 49 (175).Abstract
Fermân-ı Adâlet (1875), anayasacılık tarihimizde yargı bağımsızlığına ilk kez açık vurgu yapılan belgedir. Söz konusu Ferman’dan bir
yıl sonra, 1876’da ilk anayasamız olan Kanun-ı Esasi ilân edilmiştir. Bu
çalışmada Ferman’ın anayasa hukuku açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede öncelikle Ferman’ın tarihsel arka planına değinilmiştir. Ardından Ferman’ın kapsam ve içeriği ile katkısı üzerinde
durulmuştur. Ferman’da yer alan ilkeler, vurgular ve ifadeler mercek
altına alınırken özellikle yargı bağımsızlığı ve hak ve özgürlüklere ilişkin boyutlarına odaklanılmıştır. Bu açıdan bakıldığında ilk anayasanın
ilanından bir yıl önce, Ferman’da bu denli önemli konuların vurgulanması dikkate değerdir. Buna karşın, söz konusu Ferman’ın anayasa hukuku literatürümüzde yeterince incelenmemiş ve hatta ihmâl edilmiş
olması da eleştirilmelidir. Bu çalışmanın yazarları, Fermân-ı Adalet’in
incelenmesine özgülenen makalenin devamı niteliğinde olmak üzere adı
geçen belgenin düzeltilmiş bir transkripsiyonunu ve günümüz Türkçesine aktarılmış metnini de yayıma hazırlamaktadırlar. The Imperial Edict On Justice (1875) is a document that is
mostly neglected in our constitutional literature. However, the
emphasis on the independence of the judiciary in this document is
very important. In fact, one year after the Edict, the Kanun-ı Esasi, our
first constitution, was promulgated in 1876. This study aims to analyse
the Edict in terms of constitutional law. However, before this, the
historical background of the Edict has been analysed
comprehensively. After analysing the historical development of the
Edict, the scope and content of the Edict and its contribution have
been emphasised. The principles, emphases and expressions in the
Edict are scrutinised. This examination has been made under the
dimension of the Edict related to the independence of the judiciary
and the dimension related to rights and freedoms. It is noteworthy that
the Edict emphasised the independence of the judiciary and rights one
year prior to the Kanun-ı Esasi. The fact that it has not been
sufficiently analysed an even has been neglected in the constitutional
law literature should be criticised. To complement this study, the
authors are also preparing a transcription of the Edict of Justice with
corrected inaccuracies and a text translated into modern Turkish.