Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorÖzenç, Berke
dc.contributor.authorYaşar, Aybüke Nisa
dc.date.accessioned2024-09-26T08:03:32Z
dc.date.available2024-09-26T08:03:32Z
dc.date.issued2024en_US
dc.date.submitted2024-08-23
dc.identifier.citationYaşar, Aybüke N. (2024). Şirketlerin insan haklarına saygı gösterme sorumluluğu. Türk-Alman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalı Yüksel Lisans Programı.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12846/1358
dc.description.abstractWhen binding legal norms and penalties are analyzed, it is observed that states are still the primary actors in international law. However, as a result of neoliberal economic policies, particularly after 1970, multinational corporations that have rapidly grown and expanded transnationally have long been economically capable of competing with many countries, and it can be said that this competition is also socially significant today. Due to the need to determine the responsibilities of companies that threaten human rights within the scope of their power, a series of guidelines have been published by international organizations to outline the framework of the relationship between business and human rights. These international instruments are remarkable as they introduce new concepts such as conducting human rights due diligence processes and using leverage to prevent or mitigate adverse impacts on human rights within the scope of corporations’ duty of care. However, it should be noted that, as soft law rules, they will be insufficient on their own to prevent and remedy human rights violations caused by companies. The recent industrial and environmental disasters, which have led to severe consequences, global economic and health crises, and their impacts, have shown that corporations' ethical and social responsibilities based on voluntarism are ineffective in reducing human rights violations. Recognizing this, many countries have adopted regulations that require companies to address human rights issues within their supply chains. In the European Union, many member states have amended their legislation in this direction, and according to a very recent EU directive, all member states will be required to adopt binding rules on corporate accountability in the coming period. Undoubtedly, these regulations will have an impact not only in the country where they are enforced but also in all countries where commercial relations exist. This study addresses the responsibilities of corporations on human rights, which are attempted to be shifted from the social sphere and be grounded on a legal basis.en_US
dc.description.abstractBağlayıcı hukuk normları ve yaptırımları incelendiğinde uluslararası hukukun birincil aktörünün halen devletler olduğu gözlemlenmektedir. Bununla birlikte özellikle 1970 sonrası neoliberal ekonomik politikalar sonucu hızla büyüyerek ulus ötesi yayılım sergileyen çok uluslu şirketler uzun zamandır ekonomik bakımdan birçok ülke ile rekabet edebilecek güçtedir ve günümüzde bu rekabetin toplumsal olarak da önem arz ettiği söylenebilecektir. Sahip olduğu güç kapsamında insan haklarını tehdit eden şirketlerin bu konuya ilişkin sorumluluklarının belirlenmesi ihtiyacından dolayı uluslararası örgütler tarafından bir dizi kılavuzlar yayınlanarak iş dünyası ve insan hakları ilişkisinin çerçevesi çizilmiştir. Bu uluslararası belgeler, şirketlerin özen yükümlülüğü kapsamında insan hakları durum tespiti süreci yürütülmesi ve olumsuz etkilerin önlemesi veya azaltması amacıyla etki gücü kullanılması gibi yeni kavramlara yer vermesi bakımından önem arz etmektedir ancak nihayetinde birer yumuşak hukuk kuralı olarak şirketlerin sebep olduğu insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve telafisi konusunda tek başlarına yetersiz kalacaklarını belirtmek isteriz. Yakın geçmişte meydana gelen endüstriyel ve çevresel felaketler ile küresel ekonomik ve sağlık krizlerinin ortaya çıkardığı tablo şirketlerin gönüllülük esasına dayanan davranışlarının insan hakları ihlallerini azaltmakta etkili olamadığını ortaya koymuştur. Bunun farkına varan ülkeler, şirketlerin tedarik zincirinde yer alan insan hakları meselelerini ele almasını zorunlu kılacak düzenlemeleri kabul etmişlerdir. Avrupa Birliği’nde birçok üye devlet mevzuatında bu yönde değişiklikler gerçekleştirmiş olup çok yakın tarihli direktif uyarınca önümüzdeki dönemde tüm üye devletlerin şirketlerin hesap verebilirliğine yönelik bağlayıcı kuralları yasalaştırması gerekmektedir. Hiç şüphesiz bu yasalar yalnızca yürürlükte olduğu ülkeyi değil ticari ilişkilerin bulunduğu tüm ülkeleri etkileyecektir. İşbu çalışmada, sosyal alandan sıyrılarak hukuki bir zemine oturtulmaya çalışılan şirketlerin insan hakları alanındaki sorumlulukları ele alınmıştır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherTürk-Alman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectİş dünyası ve insan haklarıen_US
dc.subjectŞirketlerin özen yükümlülüğüen_US
dc.subjectÇok uluslu şirketlerin insan hakları sorumluluğuen_US
dc.subjectRehber ilkeleren_US
dc.subjectİnsan hakları durum tespitien_US
dc.subjectBusiness and human rightsen_US
dc.subjectHuman rights due diligenceen_US
dc.subjectCorporations’ duty of careen_US
dc.subjectHuman rights responsibilities of multinational corporationsen_US
dc.subjectGuiding principlesen_US
dc.titleŞirketlerin insan haklarına saygı gösterme sorumluluğuen_US
dc.title.alternativeCorporates' responsibility to respect human righten_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.contributor.departmentTAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Koleksiyonuen_US


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster