Şirketlerin insan haklarına saygı gösterme sorumluluğu
Künye
Yaşar, Aybüke N. (2024). Şirketlerin insan haklarına saygı gösterme sorumluluğu. Türk-Alman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalı Yüksel Lisans Programı.Özet
When binding legal norms and penalties are analyzed, it is observed that states are
still the primary actors in international law. However, as a result of neoliberal economic
policies, particularly after 1970, multinational corporations that have rapidly grown and
expanded transnationally have long been economically capable of competing with many
countries, and it can be said that this competition is also socially significant today. Due
to the need to determine the responsibilities of companies that threaten human rights
within the scope of their power, a series of guidelines have been published by
international organizations to outline the framework of the relationship between business
and human rights. These international instruments are remarkable as they introduce new
concepts such as conducting human rights due diligence processes and using leverage to
prevent or mitigate adverse impacts on human rights within the scope of corporations’
duty of care. However, it should be noted that, as soft law rules, they will be insufficient
on their own to prevent and remedy human rights violations caused by companies.
The recent industrial and environmental disasters, which have led to severe
consequences, global economic and health crises, and their impacts, have shown that
corporations' ethical and social responsibilities based on voluntarism are ineffective in
reducing human rights violations. Recognizing this, many countries have adopted
regulations that require companies to address human rights issues within their supply
chains. In the European Union, many member states have amended their legislation in
this direction, and according to a very recent EU directive, all member states will be
required to adopt binding rules on corporate accountability in the coming period.
Undoubtedly, these regulations will have an impact not only in the country where they
are enforced but also in all countries where commercial relations exist. This study
addresses the responsibilities of corporations on human rights, which are attempted to be
shifted from the social sphere and be grounded on a legal basis. Bağlayıcı hukuk normları ve yaptırımları incelendiğinde uluslararası hukukun
birincil aktörünün halen devletler olduğu gözlemlenmektedir. Bununla birlikte özellikle
1970 sonrası neoliberal ekonomik politikalar sonucu hızla büyüyerek ulus ötesi yayılım
sergileyen çok uluslu şirketler uzun zamandır ekonomik bakımdan birçok ülke ile rekabet
edebilecek güçtedir ve günümüzde bu rekabetin toplumsal olarak da önem arz ettiği
söylenebilecektir. Sahip olduğu güç kapsamında insan haklarını tehdit eden şirketlerin bu
konuya ilişkin sorumluluklarının belirlenmesi ihtiyacından dolayı uluslararası örgütler
tarafından bir dizi kılavuzlar yayınlanarak iş dünyası ve insan hakları ilişkisinin çerçevesi
çizilmiştir. Bu uluslararası belgeler, şirketlerin özen yükümlülüğü kapsamında insan
hakları durum tespiti süreci yürütülmesi ve olumsuz etkilerin önlemesi veya azaltması
amacıyla etki gücü kullanılması gibi yeni kavramlara yer vermesi bakımından önem arz
etmektedir ancak nihayetinde birer yumuşak hukuk kuralı olarak şirketlerin sebep olduğu
insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve telafisi konusunda tek başlarına yetersiz
kalacaklarını belirtmek isteriz.
Yakın geçmişte meydana gelen endüstriyel ve çevresel felaketler ile küresel
ekonomik ve sağlık krizlerinin ortaya çıkardığı tablo şirketlerin gönüllülük esasına
dayanan davranışlarının insan hakları ihlallerini azaltmakta etkili olamadığını ortaya
koymuştur. Bunun farkına varan ülkeler, şirketlerin tedarik zincirinde yer alan insan
hakları meselelerini ele almasını zorunlu kılacak düzenlemeleri kabul etmişlerdir. Avrupa
Birliği’nde birçok üye devlet mevzuatında bu yönde değişiklikler gerçekleştirmiş olup
çok yakın tarihli direktif uyarınca önümüzdeki dönemde tüm üye devletlerin şirketlerin
hesap verebilirliğine yönelik bağlayıcı kuralları yasalaştırması gerekmektedir. Hiç şüphesiz bu yasalar yalnızca yürürlükte olduğu ülkeyi değil ticari ilişkilerin bulunduğu
tüm ülkeleri etkileyecektir. İşbu çalışmada, sosyal alandan sıyrılarak hukuki bir zemine
oturtulmaya çalışılan şirketlerin insan hakları alanındaki sorumlulukları ele alınmıştır.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [13]