Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorOyal, Ahmet Batuhan
dc.date.accessioned2024-03-20T06:44:34Z
dc.date.available2024-03-20T06:44:34Z
dc.date.issued2023en_US
dc.identifier.citationOyal, Ahmet Batuhan (2023). Ticaret hukuku bakımından üçüncü kişi yararına sözleşmedeki tahkim şartının üçüncü kişiye teşmili sorunu. Uluslararası Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Kongresi, 577-580.en_US
dc.identifier.isbn978-625-6802-00-1
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12846/870
dc.description.abstractTahkim sözleşmesi, sözleşmenin nisbîliği ilkesine tâbi olup, sözleşmeye taraf olmayan üçüncü kişiler bakımından herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmaz. Bu sebeple, tahkim sözleşmesi kural olarak sadece sözleşmenin tarafları ile onların küllî ve cüz’î haleflerini bağlar. Kural olarak üçüncü kişiyi bağlayıcı biçimde tahkim sözleşmesi yapılamaz. Tahkim sözleşmesi yapılması suretiyle devlet mahkemesine başvuru hakkından vazgeçilmesi, irade özerkliğinin bir sonucudur. Tarafların başka bir sözleşmede yer alan tahkim koşuluna atıf yoluyla yaptıkları tahkim sözleşmesi ise bağlayıcıdır. Alacağın temliki hâlinde temlik alan, temlik edenin akdettiği tahkim koşuluyla bağlıdır. Fakat taraflar temlik sözleşmesinde açık biçimde tahkim koşulunu temlik sözleşmesinin dışında tutabilir. Bu durumda tahkim koşulunun alacağı temlik alana teşmili söz konusu olmaz. Kefil veya garantör, kefili ya da garantörü olduğu kişinin tâbi olduğu sözleşmede yer alan tahkim şartıyla bağlı değildir. Müşterek borçlu veya müteselsil kefil için de tahkim koşulunun teşmili söz konusu değildir. Tahkim sözleşmesine açık biçimdeki irade beyanıyla rıza göstermemiş olan üçüncü kişinin, asıl sözleşme bakımından ortaya koymuş olduğu tutum ve davranışı ile dürüstlük kuralı kapsamında tahkim sözleşmesine zımnen muvafakat ettiği sonucuna varılabiliyorsa, tahkim sözleşmesi bu üçüncü kişiye teşmil edilmelidir. Bir sözleşmenin tarafı olmamakla birlikte, aynı hukukî ilişkiden menfaat temin eden kişilerin bu sözleşmedeki tahkim koşuluyla iyiniyet kaideleri ve dürüstlük kuralı gereği bağlı olduğunun kabul edilmesi gerekir. Tahkim koşulunu içeren asıl sözleşmenin icrasında ve edimlerin ifasında, kendi adına çıkar elde eden bir üçüncü kişi, sözleşmedeki tahkim koşulunun varlığından haberdar olduğu gibi, asıl sözleşmenin kendisine şartları dairesinde hak sahibi olmaktadır. Bu sebeple üçüncü kişinin, asıl sözleşmedeki tahkim koşulu yönünden şekil şartının yerine getirilmemiş olduğunu iddia ederek, tahkim koşuluyla bağlı olmadığını ileri sürmesi, dürüstlük kuralıyla bağdaşmaz. Alman, İsviçre ve Fransız hukukunda ve ICC uygulamasında üçüncü kişi yararına yapılan sözleşmelerde öngörülmüş olan tahkim koşulunun, sözleşmeden yararlanan üçüncü kişiye teşmili kabul edilmiştir. Hukukumuzda aynı konu doktrinde tartışmalıdır. Yargıtay’ın bazı kararlarında tahkim şartının üçüncü kişilere teşmilini bazı kararlarında kabul etmiştir. Buna karşılık Yargıtay’ın 11. Hukuk Dairesi 25.06.2015 tarihli ve 9538/8707 sayılı kararında tahkim şartının üçüncü kişiye teşmili kabul edilmemiştir. ABD hukukundaki equitable estoppel doktrini gereğince, tahkim şartı içeren maddî hukuk sözleşmesinden yararlanan bir kişinin, bu sözleşmedeki tahkim koşuluyla da bağlı olması gerekir. Equitable estoppel doktrini, davacının sözleşmenin kendi lehine olan bölümünden (maddî hukuk sözleşmesi kısmından) yararlanırken, sözleşmenin aleyhine olan kısmından (tahkim sözleşmesinden) muaf tutulmaması gerektiği düşüncesine dayanmaktadır. Örneğin, Am. Bureau of Shipping v. Tencara Shipyard davasında, bir grup yatırımcı, ayıplı çıkan yatlardan dolayı, yat inşa şirketine karşı dava açmıştır. Dava konusundaki talepler ise yat sınıflandırma kuruluşu ve yat inşaat şirketi arasındaki maddî hukuk sözleşmesine ilişkindir. Mahkeme bu davada yatırımcıların tahkim anlaşmasının tarafı olmamalarına rağmen, sözleşmeden doğrudan yararlanan kişiler olmaları sebebiyle, yat sınıflandırma kuruluşu ve yat üreticisi arasındaki tahkim şartıyla da bağlı olmaları gerektiğine karar vermiştir. Çünkü bu davada denize elverişlilik sertifikası veren sınıflandırma şirketi ile yat üreticisi arasındaki sözleşme sayesinde, yatırımcılar sigorta için daha düşük tutar ödemiştir. Tahkim koşulunun asıl sözleşmeden bağımsız olması, üçüncü kişi için tahkim koşulunu geçerli hâle getirmek bakımından engel oluşturmaz. Zira tahkim koşulunun asıl sözleşmeden bağımsızlığı esas olarak, asıl sözleşmenin bağımsız olması hâlinde tahkim koşulunun da kendiliğinden geçersiz kılınmaması için kabul edilmiştir.en_US
dc.description.abstractArbitration contract is subject to the principle of contract’s relativity and therefore, arbitration contract only binds the parties of the contract and their collective and partial successors. In principle, an arbitration contract cannot be made in a way that binds third parties. The renunciation of the right to apply to a state court through the conclusion of an arbitration contract is a result of the party autonomy. The arbitration contract made by the parties with reference to the arbitration clause contained in another agreement is binding. The arbitration agreement should be extended to the third party, if they implicitly consented to it with their behavior in light of good faith. It should be recognized that a third party who obtains an interest on their own behalf is aware of the existence of the arbitration clause in the contract, and has the right specified in the terms of the original contract. Therefore, it is incompatible with good faith if a third party claims that the form requirement has not been fulfilled in terms of the arbitration clause in the original contract and argues that he/she is not bound by the arbitration clause. In German, Swiss and French law and ICC practice, the extension of the arbitration clause stipulated in the contracts made for the benefit of a third party to the third party benefiting from the contract is accepted. In the Turkish law, the same issue is controversial in doctrine and jurisdiction. Pursuant to the quitable estoppel doctrin in US law, a person who benefits from a substantive law contract containing an arbitration clause must also be bound by the arbitration clause in this contract. Equitable estoppel doctrin bases upon the thought that the plaintiff must not be exempted from the the part of the contract that is against him/her (arbitration contract) while benefitting from the part of the contract that is on behalf of him/her (substantive law contract). For instance, in Am. Bureau of Shipping v. Tencara Shipyard case, a group of investors filed a lawsuit against the yacht building company because of the defective yachts. The claims in the case were related to the substantive law contract between the yacht classification organization and the yacht building company. In this case, although the investors were not a party to the arbitration contract, the court decided that they should also be bound by the arbitration clause between the yacht classification institution and the yacht manufacturer since they are the direct beneficiaries of the contract. Because thanks to the agreement between the yacht classification institution and the yacht manufacturer that gave the seaworthiness certificate, investors paid lower amounts for insurance. The fact that the arbitration clause is independent of the original contract does not constitute an obstacle in terms of making the arbitration clause valid for the third party. Because the independence of the arbitration clause from the original contract has been accepted mainly so that the arbitration clause will not be invalidated by itself if the original contract is independent.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherUluslararası Necmettin Erbakan Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectTicaret hukukuen_US
dc.subjectÜçüncü kişi yararına sözleşmeen_US
dc.subjectTam üçüncü kişi yararına sözleşmeen_US
dc.subjectTahkimen_US
dc.subjectTahkim şartıen_US
dc.subjectTahkim sözleşmesien_US
dc.subjectTahkim sözleşmesinin teşmilien_US
dc.subjectSözleşmenin nisbiliğien_US
dc.subjectCommercial lawen_US
dc.subjectContract for the benefit of third partyen_US
dc.subjectComplete contract for the benefit of third partyen_US
dc.subjectArbitrationen_US
dc.subjectArbitration clauseen_US
dc.subjectArbitration agreementen_US
dc.subjectExtension of arbitration agreementen_US
dc.subjectRelativity of contractsen_US
dc.titleTicaret hukuku bakımından üçüncü kişi yararına sözleşmedeki tahkim şartının üçüncü kişiye teşmili sorunuen_US
dc.title.alternativeThe problem of extending the arbitration clause to a third party in the contract for the benefit of third party in terms of commercial lawen_US
dc.typeconferenceObjecten_US
dc.relation.journalUluslararası Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Kongresien_US
dc.contributor.authorID0000-0002-3055-5870en_US
dc.relation.publicationcategoryKonferans Öğesi - Uluslararası - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.contributor.departmentTAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Özel Hukuk Ana Bilim Dalı Koleksiyonuen_US
dc.identifier.startpage577en_US
dc.identifier.endpage580en_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster