İcbar suretiyle irtikâp suçu
Künye
Çınar, İ. (2023). İcbar suretiyle irtikâp suçu. Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 5 (1). 337-440.Özet
İcbar suretiyle irtikâp suçu (TCK m. 250/1) bağımsız bir irtikâp suçudur.
Suç tanımına göre suçun oluşabilmesi için kamu görevlisi fail, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına ya da bu yönde vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar etmelidir. Kamu
görevlileri tarafından işlenebilen bu suçun en belirgin özelliği, kamu görevlisinin
çıkar elde etmeye yönelik olarak mağdura icbarda bulunmasıdır. Bu özellik suçu
özellikle rüşvet ve yağma suçları ile karıştırılma ihtimali olan bir suça dönüştürmektedir. İcbar suretiyle irtikâp suçunun benzer suçlardan ayırt edilebilmesi
için unsurlarının net olarak belirlenmesi gerekir. Bu vesileyle suç tipi özelinde
gündeme gelen ve diğer suçlarla karıştırılmasına yol açan sorunlara çözüm
aranmalıdır. Bu bağlamda makalede icbar kavramından neyin anlaşılması gerektiği, icbar kavramının cebir ve tehdit kavramlarından nasıl ayırt edileceği,
icbarın elverişliliği meselesinin sorumluluğa etkisi, kendisine icbar uygulanan
kişinin meşru ya da gayrimeşru zeminde olmasının suçun oluşumuna ne tür bir
etkisinin olduğu, nüfuzu kötüye kullanmadan neyin anlaşılması gerektiği sorunları başta olmak üzere icbar suretiyle irtikâp suçunun diğer suçlarla karıştırılmasına yol açan tüm sorun ve ihtimallerin belirlenmesi ve çözüme kavuşturulması amaçlanmaktadır. The coercive extortion offence (Art. 250/1 TPC) is an independent offence
of extortion. According to the definition of the offence, in order for the offence to
occur, the offender, who is a public official, must, by abusing the influence
provided by his/her position, induce a person to benefit himself/herself or
someone else or to make a promise in this direction. The most striking feature of
this offence, which can be committed by public officials, is that the official forces
the victim to gain an advantage. This feature makes the offence a crime that can
be confused with the offences of bribery and robbery. In order to distinguish the
coercive extortion offence from similar offences, the characteristics of the offence
must be clearly determined. This opportunity should be used to seek solutions to
the problems arising from the nature of the offence and leading to confusion with
other offences. In this context, the Article aims to identify and resolve all the
problems and possibilities that lead to confusion of the coercive extortion
offence with other offences, in particular the problems of what is meant by the
concept of coercion, how to distinguish the concept of coercion from the concepts
of force and threat, how the question of the expediency of coercion affects
criminal liability, what effect the lawful or unlawful reason of the person on
whom the coercion is exercised has on the realization of the offence, and what is
meant by the abuse of influence.